Kıbrıs | Lefkoşa
LEFKOŞA
Çok eski bir kuruluş tarihi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti.Türk ve Rum kesimlerini ayıran yeşil hatla ikiye ayrılmış olan şehrin kuzey bölümünde Türkler oturuyor. Lefkoşa, Ortaçağ'dan bu yanayapılan eserler bakımından zengin bir şehirve bu eserler arasında Gotik mimari ve Osmanlı mimari tarzının en güzel örneklerini görmek mümkün.
Üçyüz yıldan fazla Türk idaresinde kalmış olan Kıbrıs'ın diğer şehirlerinde olduğu gibi eski Lefkoşa'da da bariz bir Türk şehri karakteri gözümüze çarpıyor..
Lefkoşa'nın görülebilecek yerleri arasında Barbarlık Müzesi, Bedesten, Haydar Paşa Camii, Selimiye Camii, Etnoğrafya Müzesi, Büyük Han, Kumarcılar Hanı, Büyük Hamam, Derviş Paşa Konağı yer almaktadır. Lefkoşa'nın önemli turistik yerlerine bakalım;
BÜYÜK HAN
Lefkoşa’da bundan başka görülmesi gereken en önemli yerlerden biri de Büyük Han. Kıbrıs’ın ilk Osmanlı yöneticisi Muzaffer Paşa tarafından1572 yılında yapılmış.Han’ın mimari yapısı o dönemlerde Anadolu mimarisiyle aynı özellikler gösteriyor.Taş malzeme ile inşa edilmiş olan Han’ın içinde tam 68 oda ve 10 dükkân bulunuyor. Büyük Han’ın tam ortasında da çok güzel, küçük bir mescit var. Burada hediyelik eşya dükkânları ile otantik restoranlar bulmak mümkün. Salı ve Perşembe akşamları da iç bahçede canlı müzik eşliğinde akşam yemeğinin tadını çıkarmak mümkün.
Selimiye Camii’nin civarında bulunan ve Lefkoşa’nın en önemli meydanı olarak bilinen Sütunlu Meydan’a adını veren Venedik Sütunu Kıbrıs’taki Venedik yönetimine haraç olarak Salamis’teki orijinal yerinden sökülerek buraya getirilmiş. Granitsütunun üstünde Venediklilere ait özel işaretler bulunuyor.
Mevlevî Tekkesi, Lefkoşa’yı gezerken, Dervişlerin Mekanına mutlaka uğramalısınız. Dünya üzerinde en iyi korunmuş olan Mevlevî Tekkelerinden biri Lefkoşa’da bulunuyor. Tekke Girne Kapısı’nın yüz metre kadar güneyinde. 17. yüzyılda inşa edildiğinde, şu anda kapladığı alandan daha büyük yer kaplıyormuş, ancak günümüze daha küçük bir kısmı kalmış. Buna rağmen, yapı iyi korunmuş ve çeşitli restorasyonlara tâbi tutulmuş. Yapı şu anda Mevlevî Müzesi olarak kullanılıyor.
LOKMACI KAPISI
Kıbrıs adasını ikiye bölen yaklaşık uzunluğu 180 kilometre olan Yeşil Hat üzerindeki beş ayrı gümrük kapısından biri.
ARAPAHMET MAHALLESİ
Lefkoşa surlar içerisindeki Arap Ahmet mahallesi, Sarayönü meydanı ile Baf kapısı arasında yer alıyor. Osmanlı döneminde “Baf Sokağı”, İngiliz sömürge Dönemi’nde “Victoria Sokağı” ve şimdilerdeyse “şehit salahı şevket sokağı “olarak bilinen bu mahallenin, Lüzinyan dönemine kadar uzanan köklü bir tarihi geçmişi vardır. Mahalle adını, Kıbrıs’ın fethinde komutanlık ve Kıbrıs beylerbeyi görevinde bulunan Arapahmet Paşa’dan alıyor.Osmanlı döneminde Lefkoşa'nın en gözde Türk semtlerinden biri olan Arabahmet Mahallesi, 1980'lerden sonraki planlama çalışmalarında ''özel proje alanı'' olarak ilan edilmiş.
DERVİŞ PAŞA KONAĞI
Lefkoşa surlar içinde tarihi çevre dokusunu en yoğun biçimde koruyan Arap Ahmet Mahallesindedir. İki giriş kapısı olan konağın esas giriş kapısı üzerinde H.1219 (miladi 1807) tarihi gözümüze çarpıyor.İki katlı konağın alt katı taş, üst katı ise kerpiçten inşa edilmiştir.Konak “L” planlı olup, geniş bir iç avlusu vardır.Bir bölümü baş oda, gelin odası, yatak odası, yemek odası ve tezgah odası olarak düzenlenen konağın bir bölümünde de günlük yaşantıda kullanılan eşyalar sergileniyor. Müze – Ev olarak işlevini sürdürenkonak 21 Mart 1988 tarihinde Etnografya Müzesi olarak açılmış.
SAMANBAHÇE EVLERİ
19. yüzyıldaŞaban Paşa'ya ait olan ve Sur İçinde yaşayan vatandaşların meyve sebze ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılan bir bahçe yer alıyordu. Zamanla nüfusun artmasıyla konut ihtiyacını karşılamak amacıyla Sur İçindeki bahçelerkullanılmaya başlanmış. 19. yüzyıl sonlarında gerçekleştirilen en büyük atılımlardan biri Şaban Paşa bahçesine bu toplu konutların yapılmasıdır. Bu konutlar, maddi durumları yetersiz olan ailelere sosyal bir site yaratmasıylaşehir plancılığının ilk örneği olmuştur.
Bu site, Girne Kapısı’nın güneydoğusunda ve Mevlevi Tekkesinin batı tarafında yer alıyor. Eşit parsellere bölünmüş sitede evler birbirlerine bitişik olarak sıralı bir şekilde dizilmişler.Ölçüleri ve biçimleri aynı olan bu 85m2’lik tek katlı mütevazı evlerin sofaya açılan 2 odası ve küçük birer bahçeleri mevcut.
UNDP’nin desteği ile Evkaf Dairesi tarafından yapılan restorasyon çalışmaları 2003-2004 arasında kısa bir sürede tamamlanmıştır. Tarihi binaların rehabilitasyonu, altyapı ve peyzaj düzenlemleri açısından bu proje, NMP çerçevesindeki en önmeli projelerden biri.
ARASTA
Arasta Lefkoşa Suriçi bölgesinin en önemli alışveriş mekanlarından biridir. Ayakkabı ve tekstil satışının yapıldığı bu sokak Belediye Pazarına yakınlığı nedeniyle çok popüler bir sosyal buluşma alanı.
BEDESTEN
Selimiye Camisi'nin güneyinde yer alan Bedesten, 14. yüzyıla ait Gotik nizamda inşa edilmiş bir kilise yapısı. Yapı, Venedik döneminde St.Nicholas Kilisesi, Ortodokslar tarafından Metropolit binası, Osmanlı hakimiyeti döneminde ise bazı değişiklikler yapılarak kapalı çarşı ve hububat deposu olarak kullanılmış. 1573'te yapının ismi Bedesten olarak kullanılmaya başlanmış.
HAYDARPAŞA CAMİ
14. yüzyılda Lüzinyanlar devrinde inşa edilenSt.Katerin Katedralinden, Osmanlı devrinde minare, mihrap ve mimber eklenmesiyle camiye çevrilmiş bir yapı. Katedralin camiye çevrilmesi ile yapıya Osmanlı ordusu komutanlarından Haydar Paşa’nın ismi verilmiş.
BÜYÜK HAMAM
Orta Çağa aitSt. George Klisesinden Osmanlı devrinde hamama çevrilmiş olan bu yapı, Evkaf Dairesi ile Kumarcılar Hanı arasında yer alıyor. Şu anda kilisenin sadece oyularak işlenmiş giriş kapısı ayakta durmakta ve Osmanlı devrinde inşa edilmiş hamamın giriş kapısı olarak kullanılmakta.
KUMARCILAR HANI
Asmaaltı meydanında 7.yüzyılın sonlarına ait bir Osmanlı hanı olup Büyük Han’a nazaran daha küçük ve daha mütevazi bir yapı. Ortaçağ’a ait kemerli bir girişle hanın orta avlusuna varılıyor. Yaklaşık 56 odalıbinanın üst kat odaları beşik tonozlu olmasına karşın odaların önünde yer alan revak ahşap ve kiremitle örtülüdür. Şu anda özel mülk olan han, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından kullanılıyor.
GİRNE KAPISI
Surlarla çevrili eski Venedik şehrine girişi sağlayan üç giriş kapısından birisi.Venedikli askeri mühendis Proveditore Francesco Barbaro’ya ithafenPorta Del Proveditore olarakadlandırılan,şehrin kuzeyindeki bu kemerli giriş kapısı, İngiliz Sömürge İdaresi döneminde iki yanındaki surların kesilerek trafiğe açılması ile giriş kapısı olmaktan çıkmış.Osmanlı devrinde ‘Edirne Kapı’ diye bilinen bu giriş kapısının üzerinde 1821 yılında tek odalı ve kubbeli küçük bir bekçi kulubesi ilave edilmiştir. Kayıtlara göre, İngiliz Sömürge İdaresinden önce burda Horoz Ali denilen bir şahsın bekçi olarak görev yaptığı ve 1946 yılında 121 yaşında bu odada öldüğü öğreniyoruz.
TAŞ ESERLER MÜZESİ
Selimiye Camisi'nin doğusunda bulunan Taş Eserler Müzesi (Lapidary Müzesi)15. yüzyılda inşa edilmiş Venedik tarzı bir yapı. Ortaçağdan kalma bir çok taş eser (armalar, mermer eserler, lahit ve sütunlar) İngiliz Sömürge İdaresi zamanında toplatılıp buraya depolanmıştır. Giriş kapısının karşısında görkemli taş işlemeli pencere, eskiden Sarayönü meydanında olup İngiliz döneminde yıktırılan Lüzinyan sarayından getirilmiş. En göze çarpan eserler olarak Dampierre ailesine ait lahit Adam of Antioch’a ait mezartaşı ve avluda bulunan mermerden bir St. Mark Aslanını sayabiliriz.
SULTAN II. MAHMUT KÜTÜPHANESİ
Sultan II. Mahmut Kütüphanesi, Kıbrıs valisi Ali Ruhi tarafından 1829 yılında kesme taştan inşa edilmiş. Selimiye Camisi'nin doğu girişi tarafında yer almaktadır. Tek kubbeli mekanı ve önünde iki kubbeli revakıyla klasik Osmanlı mimarisini yansıtmaktadır. Kütüphane odasının iç duvarlarının üst kısmı Hoca Hasan Hilmi Efendi tarafından yazılmış II. Sultan Mahmut’u metheden bir kasideile çevrilidir. Odayı süsleyen bu kaside,kabartma olarak yapılmış ve altın renkli bir boya ile boyanmıştır. Kütüphane, başta II. Mahmut olmak üzere tanınmış bir çok şahısların vakfettiği kitaplardan meydana gelmiş olupşu anda bu kitaplar araştırmaları ve bakımları yapılmak üzere Milli Arşiv Müdürlüğü'ne teslim edilmiş ve burada korunmaktadır.
POSTANE
Sarayönü'ndeki bu tarihi posta binası 1925 yılında İngiliz Sömürge İdaresince Posta Binası olarak inşa ettirilmiş ve kullanılmış. 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Ortak devletinde de Posta Binası olarak kullanılanyapıda, bu dönemde Türkler ve Rumlar birlikte çalışmaktaydı. 1963 olaylarından sonra Rumlar bir daha bu binaya geri dönmezlerkenbinanın bazı katları Türkler tarafından Bayrak Radyosu'nun kullanıma verilmiş.
VENEDİK SÜTUNU
Venedik sütunu Kıbrısta’ki Venedik hakimiyetinin bir sembolü olarak Salamis kentinden söküldükten sonra Sarayönü camii avlusuna dikilmiş. Altıgen kaideli, 20 ayak yüksekliğinde 70 cm.çapındagranit bir sütundur. 1915 yılında İngilizler tarafından eski sarayın yıkılması ile bugün bulunduğu Atatürk meydanının ortasına yerleştirilmiştir.
TURUNÇLU CAMİ
Lefkoşa İplik Pazarı Mahallesindeki Kadınlar Pazarı Sokağında bulunan kesme taşyapınıngiriş kapısı üzerindeki yazıtta, binanın Kıbrıs Muhassılı Seyit Mehmet Emin Ağa tarafından 1825 yılında yaptırıldığı kayıtlıdır. Yol seviyesinden daha yüksek bir platform üzerine oturmakta olan bina dörtgen planlı olup ahşap tavanı dört kemerle desteklenmiş.
Cami, kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan enine dikdörtgen planlı bir yapıdır. Yenicami gibi L planlı son cemaat yerinin kuzey ön cephesinde yuvarlak sütunlar üzerine oturan çift merkezli altı sivri kemer, batı cephesinde ise dört sivri kemer bulunmaktadır. Caminin kuzey dış duvarı belirli aralıklarla üç dirsek tarafından desteklenirken güney dış duvarı da iki dirsek tarafından desteklenmektedir. Bu dirsekler birbirlerine üst tarafta kemerlerle bağlanarak beş niş oluşturmaktadır. Bu nişlerin arasında harime girişi sağlayan bir kapı ile üç pencere bulunmaktadır.