Dromomaniak mısınız?
Yeni bir terim ile karşılaştım. Belki de sürekli bu tür yazıları takip ettiğim için yapay zekâ önüme çıkardı. Meğer aslında istemsizce, devamlı seyahat etme isteğinin bir hastalık olduğunu söylesem? Evet, maalesef kötü bir haberim var, eğer istemsizce sürekli seyahat etme isteğiniz varsa. Hasta olabilirsiniz aman dikkat. Bu bir hastalık ve tıp dilindeki adı da “Dromomania” ya da diğer adıyla “seyahat fügü”, kontrol edilemeyen psikolojik seyahat etme dürtüsü.
Kelime, Dromo; eski yunanca koşmak, Mania; hastalık yani, baskılanamayan gezip dolaşma dürtüsünden gelmekte.
Birçoğumuz seyahat etmeyi, yeni yerler görmeyi, yolculuk yapmayı severiz… Hatta atalarımızın bir lafı vardır. Çok okuyan değil çok gezen bilir… Artık okumamak için bahane mi üretmişiz yoksa gerçekten çok gezmek mi daha iyidir yorumu size bırakıyorum. Ama psikiyatri bilimi, Dunning-Kruger etkisi denilen bir gerçeği gözler önüne sermekte. Bir insan ne kadar az şey biliyorsa, o kadar çok yorumda bulunuyor ve o kadar çok şey bildiğini zannediyor. Madem gezmek bilgi birikimimizi artırıyor, o zaman Dunning-Kruger etkisini gösteren tabloda ‘’bilgili insanlar’ için gezmek yarar sağlıyor diyebiliriz.
Çağımız bu gezip tozma işini “patolojik turizm” olarak adlandırılıyor ama neyse ki buna daha havalı bir isim verildi, yani bir nevi “seyyahlık, gezgin, traveler”. Benim gibi gezginlerde bu tarz gezilere “kendini bulma yolculuğu” demeyi yeğliyor. Sanırım, interrail mevzusunun fikir babasına da “Dromomani” desek pek yalan olmaz.
Ne dersek diyelim, seyahat etmek hayatınıza sevinç, heyecan ve coşku getiren bir terapidir. Seyahat bizi nefis lezzetler ile karşılaşmaktan aklımızı başınızdan alan maceralar yaşamaya kadar coşku ve heyecana sokarak birbirinden farklı deneyimler sunar. Seyahat etmek farkında olmasanız bile hayatınıza yararı dokunabilecek yeteneklerinizi geliştirmemize yardımcı olur. Bazılarına göre seyahat etmek, tatile çıkmak, gezmek lüks gibi görünse de tatili boş boş oturma, vakit öldürme,dinlenmeden ziyade yeni kültürleri, yeni insanları tanıma ve yeni yerleri keşfetmenin bizi olgunlaştırma, iyileştirme gibi önemli bir pozitif gücü olduğu, ruhumuza bir o kadar iyi geldiği gerçeği yadsınamaz.
O zaman herkese akıllı uslu gezmeler...