226

Zirveye Doğru Bir Yolculuk: Gölge Müşteri, Takımı “Coolrents on Duty” ile Everesting Challenge’de…

Zirveye Doğru Bir Yolculuk: Gölge Müşteri, Takımı “Coolrents on Duty” ile Everesting Challenge’de…

Bupazar sabahı, saat daha erkenken Robert Koleji’nin Arnavutköy Kapısı önünde duruyordum. Bundan üç yıl önce çocuklarımızın Everest’i olan bu yer, şimdi bizim Everest’imiz olacaktı. Onlar çok çalıştılar ve kendi zirvelerine ulaştılar. Bugün acaba biz de bunu başarabilecek miyiz? Onlardan önce, kendimizle gurur duyabilecek miyiz? Bu düşüncelerle önümde kıvrılarak yükselen o meşhur yokuşa bakıyordum. Tam 700 metre. Belki kulağa kısa bir mesafe gibi geliyor ama bugün bu yolu tam 100 kez tırmanmak hedefimizdi.

Yokuşun ilk birkaç turu nispeten kolaydı. Gülüşmeler, müzik, takım enerjisi… Ama sonra vücut itiraz etmeye, dizler yanmaya başladı. Yokuş hayli dikti, yorucuydu ve nefes yetmiyordu. Ancak her tırmanışın, bir öğrencinin geleceğine atılmış küçük bir adım olduğunu düşündük. Ve işte o düşünce bizi motive etmeye yetti.

Çünkü her adımı, bir öğrenciye umut olsun diye attık. Takım arkadaşlarımla birlikte Coolrents on Duty olarak, Robert Kolej Burs Fonu için bağış topluyorduk. Robert Kolej’de her 4 öğrenciden 1’i burslu okuyor. Bu, çok çalışkan ama maddi desteğe ihtiyaç duyan gençlerin eğitim yolculuklarına tutunabilmeleri için onlara bir el uzatmak demek. Biz de o eli uzatmak istedik.

RC Olympics kapsamında düzenlenen Everesting Challenge aslında dünyada bir akım. Aynı yokuşu tekrar tekrar çıkarak toplamda Everest Dağı’nın (8.848 m) yüksekliğine ulaşmayı hedefliyorsun. Robert Kolej, bu yıl ilk defa bu etkinliği başlatarak zorlu mücadeleyi dayanışma ruhuyla birleştirip bir gelenek haline getirmiş oldu.

Müzik hiç susmadı. Herkes birbirine destekti. Ağrılar vardı ama her gülümseme onları biraz daha unutturdu. O kadar çok kahkaha attık ki, sonunda kas ağrılarıyla baş başa kaldığımızda bile moralimiz yerindeydi. Çünkü ne için orada olduğumuzu biliyorduk.

Coolrents on Duty olarak 100 tırmanışı verilen sürede tamamladık. Ve “En Yüksek Bağışı Toplayan İkinci Takım” olduk. Ama bence o gün herkes birinciydi. Çünkü amaç, rakamlar değil, dokunulan hayatlardı.

Bu işe gönül veren takım arkadaşlarım Coolrents on Duty ile gurur duydum. Yorulduk ama pes etmedik. Fiziksel sınırlarımızı zorladık ama asıl duygu içimizdeydi. Her gün yapmadığımız bir şeyi yaptık ve sonunda “İyi ki!” dedik. En çok da birlikte olmanın gücünü gördük. Yardımlaşmanın, bir amaç uğruna omuz omuza vermenin insanı ne kadar dönüştürebildiğini.

Bugün o yokuşun bıraktığı bacak ve kas ağrılarıyla uyandım. Ama olsun… Bu bir etkinlik değil, bir hatıraydı. Ve bir öğrencinin hayatında belki de yeni bir başlangıcın küçük kıvılcımı olduysa, daha ne isterim?