3198
Üç Ahbap Çavuş Ve Ah Minel Aşk
Ablamla İzmir'de Selen'e gittik. Çocukluktan arkadaşımız.
Daha doğrusu ablamla Selen çocukluk arkadaşı. Onlar çocukken ben çoook çocuk olduğum için arkadaş değildik.
Aramızdaki 8 yaş farkın hiç kapanmayacagını düşünürdüm, beni aralarına almazlardı.
Ee onlar 14'dü ben 6. Ne zaman ki 18 oldum, onlarda 18 oldu, sonra birlikte büyüdük. Epeydir görüşmediğimiz için anlatacaklarımız birikmişti, sazı bir birimiz bir diğeri aldı. Bizim ablamla sazlar sıradandı, bir numara yoktu ama Selen! Selen işte saz değil piyano çaldı. Üstelik annesi Özüm'le beraber 4 el için piyano!
Selen'in filmi yapılacak kadın olduğunu düşünürdüm de kitabının yazılmış olabileceği aklıma gelmezdi.
İçeri gitti, geldi, kitabı masaya bıraktı.
"Kitap benim hakkımda" dedi.
Ablamla bizim gözler Bart Simpson oldu, artık yol yorgunluğundan mı şaşkınlıktan mı bilmiyorum. Ama şaşırdık tabii, anlat dedik.
70'li yıllar. Bizim küçük kasabadaki küçüklü büyüklü tüm organizasyonlar için küçük ilimizden İlban 74 orkestrası geliyormuş, ben hatırlamıyorum, daha doğrusu bilmiyorum, beni götürmezlerdi.
Neyse bu ikisi o orkestranın çaldığı müziklerle 70'li yılların moda danslarını yaparak eğleniyorlar, üstlerinde de 70'li yılların kostümleri. Ah ne korkunç, iyi ki o yıllar küçüktüm . Üstelik 70'li, 80'li yıllara ait bütün fotograflarımın sular altında kalmış olması ne kadar acıysa ve hala hatırladıkça içimi acıtıyorsa da -kişisel tarihimi kaybettim diye günlerce ağlamıştım- neyse bir yandan da iyi, hiç old fashion hatıram yok. Her işte bir hayır vardır.
Herneyse dağıldım yine, ne diyordum, bu ikisi iste İlban 74 ile coşuyorlar. İlban 74'un gitaristi de aşktan coşuyor. Gitarist Selen'e aşık ama Selen farkında değil. Ablam hatırlattı;
"Bakardı o sana hep"
"Bakar mıydı"
"Bakardı"
70'ler işte insanların bakarak birbirlerini, birilerini sessizce sevdikleri o güzelim yıllar.
Sonra yıllar hızla geçiyor 30 yıl filan. Bu arada Selen artık o küçük kasabamızda değil, İzmir'de ve bilmem kaçıncı kez taşındığı yeni evinde oturuyor.
Yan apartmanın giriş katı bir müzik stüdyosu.
Stüdyonun sahibi kim? İlban 74'un gitaristi.
Dünya küçük işte. Yolda karşılaşıyorlar. Aşinalık var, tanışıklık yok. Gel zaman git zaman komşuluk ilişkileri beraberinde bir büyük itirafı getiriyor. Adam bütün sayfalarında Selen'i anlattığı bir kitap yazmış, kitaptaki hikayelerin bütün kadın başrollerinin adı Selen. Adam Selen'e hala aşık ya da Selen'in hayaline.
Kitaba bakıp "vay be" dedik.
Yetmedi bir daha dedik: 'vay be".
Birlikte kahkaha attık ve Selen dedi ki "Biiitmedi annem de 20'li yaşlarındayken aşık olduğu, çook aşık olduğu ve hiç yoktan bir nedenle ayrıldığı ilk sevgilisi ile tam taammm 67 yıl sonra ilk kez buluştu ve birlikte içki içtiler".
"Hadi ya" dedik.
Yetmedi bir daha dedik "hadi yaaaa!!!"
Ben bir yandan da 20'li yaşlarımda ki ilk sevgilimle buluşsam diye düşündüm, aman hiç ilginç olmaz zaten aynı semtte oturduğumuz için habire karşılaşıyoruz. Ama şöyle 30'larımın sonuna doğru birlikte olduğum sevgilimle -tabii bizde 67 yıl sonra olmaz o kadar yaşamayız da- ne bileyim 50 sene sonra buluşsam, birlikte içki içerken ona iki tane çaksam hem ilginç hem de ne kadar geç olur.