1770

Somut Olmayan Kültürel Miras: Nevruz

Nevruz, baharın ilk günü ve kuzey yarım kürede bahar ekinoksunun oluştuğu gün. Nevruz'da gece ve gündüz birbirine eşit. Ayrıca astrolojik olarak 21 Mart, burçlar sırasında ilk olarak yer alan koç burçunun başlangıç günü.

Nevruz, Afganlardan, Anadolu Türkleri, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kürtler, Özbekler, Tacikler, Türkmenler ve Zazalara kadar doğu toplumunda kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı. 

Halklara göre Nevruz hazırlıkları değişiklikler gösterir. Afganlar Nevruz için, özellikle de Nevruz arefesinde insanlar özel yemekler hazırlarlar. Genellikle, Sabzi Chalaw denen ve pilav ile ıspanaktan oluşan bir yemek hazırlanır. Bununla birlikte, fırıncılar sadece Nevruza has olan ve adına Kulcha-e Nowrozi denen bir çeşit kurabiye yaparlar. Nevruz için hazırlanan yemeklerden bir diğeri de, Māhī wa Jelabī yani kızarmış balık ve Jelabidir ve bu yemek özellikle pikniklerin vazgeçilmez yemeğidir ve Kabilliler Istalif, Charikar ya da çevredeki diğer Erguvan çiçeklerinin açtığı yerlere özellikle yeni yılın ilk iki haftası piknik yapmak için giderler.

İran'da hazırlanan Haft Sinnin aksine Afganistan'da Haft Mewayı yani Yedi Meyve'yi hazırlarlar. Haft Mewa, kuru meyvelerden hazırlanarak kendi şurupları içinde sunulan bir çeşit meyve salatası. Bu 7 meyve, kuru üzüm, Senjed denilen iğde, antep fıstığı, kuru kayısı, ceviz ve badem ya da erikten oluşur.

Nevruz'u Kürtler 21, 22 ve 23 Mart'ta kutlarlar. Bu bayramda Kürtler çoğunlukla şehir dışındaki bölgelerde ve açık alanlarda bir araya gelir ve gelmekte olan ilkbaharı kutlarlar. Kadınlar rengarenk elbiseler giyerler ve başlarına pullarla süslenmiş ışıltılı örtüler örterler. Topluluk büyük bir ateş yakar ve bu ateşin etrafında dans ederek ya da üstünden atlayarak büyük bir coşkuyla bu bayramı kutlarlar.

Görüldüğü gibi, tarih boyunca doğu toplumlarında “yaşayan miras” olarak adlandırılan somut olmayan bu kültürel miras, topluluklar tarafından kuşaktan kuşağa aktarılan uygulamaları, temsilleri, ifadeleri, bilgiyi ve becerileri içerir. Kültürel miras her zaman anıtlar ve objeler ile sınırlı değildir. Kültürel miras aynı zamanda, atalarımızdan miras aldığımız ve nesilden nesle aktarılan sözlü gelenekler, ritüeller, şölenler, toplumsal uygulamalar, doğa ve evrenle ilgili uygulamalar üretmek için kullanılan ve hala yaşayan ifadeleri kapsar. 

Somut olmayan kültürel miras toplumda bir aidiyet ve kimlik hissi sağlar. Topluluklar, kolektif olarak somut olmayan kültürel mirası yaratan, taşıyan ve gelecek nesillere aktaranlardır. Bir topluluk başkalarınca uygulananlara benzer bir ifadeyi paylaşıyor olabilir. Bunlar ister komşu bir köyden ister dünyanın öteki ucundaki bir şehirden olsun veya farklı bir bölgeye göç etmiş ve yerleşmiş kişilerce benimsensin, bunların tamamı somut olmayan kültürel mirastır. Çünkü bu unsurlar nesilden nesle aktarılmış, çevrelerine göre evrilmiş ve toplumlara aidiyet ve devamlılık duygusunun verilmesine katkı sağlamıştır. Benzer mirasın paylaşılması başkalarına saygıyı ve anlayışı teşvik eder ve toplumsal uyumu güçlendirir. 

Sahip çıkmamız gereken değerlerden biri ve doğanın uyanışı olan Nevruz herkese kutlu olsun.