Düşlerinde Özgür Dünya
İki yıldır isimlerini her duyduğumuzda içimizi sızlatan gençlerden birinin daha ölüm yıldönümü. Her ölüm içimizi yakıyor, canımızı acıtıyor. Bizler için her ölüm erken ölüm. Ama bazı ölümler var ki, vicdanları yakıyor...
Ali İsmail, henüz 19 yaşındayken Gezi olayları sırasında sivil polisler tarafından saldırıya uğradı ve bir aydan fazla bir zaman hayata tutunmaya çalıştıktan sonra 10 Temmuz 2013'te hayatını kaybetti.
Sadece organize polis şiddetinden kaçmaya çalışırken, ıssız bir sokakta hayatında hiç tanımadığı insanlar tarafından dövüldü. Bir tanığın ifadesine göre “Vurmayın öldüm” dedi. Sesini duyuramadı. Ali İsmail'i, Başbakan tarafından cesaretlendirilen kişiler vura vura öldürdüler. Mahkemeler sırasında açıklandığı gibi, "Emri ben verdim" diyen dönemin başbakanının agresif tavrının arkasına sığınan ve kendisine görev addeden kişiler tarafından alınmış bir can Ali İsmail.
Sadece son tekmeyi atan Saldoğan'ın ceza aldığı ve onun da 4 yıl sonra denetimli serbestlik ile dışarıya çıkacağı bir mahkeme süreci yaşadık.
Geriye annesinin “Aliş’imi dövdüler tekmelediler. Çok acı çekti yavrum. Keşke kurşunlasalardı oğlumu.” sözleri kaldı.
Ali İsmail; 2011 yılında, yani henüz 17 yaşındayken, “Toplum İçin Gençlik” isimli bir hareket başlatmış ve arkadaşlarını da örgütleyerek bu kapsamda birçok etkinlik yapmıştı. Yaptıkları ilk etkinlik okulun bahçesini temizlemek olan bu grup, daha sonra huzurevi ziyareti, engelliler için mavi kapak toplama, ilköğretim öğrencilerine okumayı sevdirme, imkanları kısıtlı olan köy okullarına kitap, kıyafet desteği gönderme gibi birçok etkinlik gerçekleştirdi. “Düşlerinde Özgür Dünya” olan Ali İsmail, bu düşlerini gerçekleştirmek için birçok faaliyet yapmıştı ve toplum için yenilerini yapmayı planlıyordu. Hatta bu kapsamda yaptığı ve yapmayı planladığı etkinlikleri raporluyor ve günlüğüne yazıyordu.
Günlüğünde Ali İsmail, bu yaptıklarının sebebini şu şekilde ifade etmişti; “Bu yazıları yazma amacım, sadece kendi kafamda toparlayıp, bu ekibi, gerçekten toplum için çalışan gençleri, bir yerlere vardırmak, ekibi resmiyete dökmek ve tanınmak istememdi.” Yani Ali İsmail şu an yaşıyor olsaydı da muhtemelen toplum yararına çalışmalar yapıyor ve bu çalışmalarına kurumsal bir kimlik kazandırmayı hedefliyordu. Şimdi ailesinin kurduğu vakıf bu düşleri gerçekleştiriyor.
Fenerbahçe taraftar grubu ise, bu günlüklerdenve vir fotoğraftan yola çıkarak bir marş besteledi. Bütün toplum tarafından kabul gören "Düşlerinde Özgür Dünya" bestesi, Ali İsmail denince aklımıza ilk gelen kelimeler oluyor.
"Daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya
Öptüğü çubuklu forma, yaşayacak anısında
Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe yıkılmaz"