2555

Geleceğimiz Kimlere Emanet?

Terör orta yaşa gelmiş her vatandaşın kendisini içinde bulduğu bir acı. '80 öncesi sağ-sol çatışması, sonrasında Beyaz Toros dönemleri, faili meçhuller, 2000'lerde bir süre sakinlikten sonra şimdi yaşam alanlarımızın tam ortasında, şehirlerin göbeğinde bombalar.

Kendimizi bildik bileli "Şehitlerin kanı yerde kalmayacak" ölen siviller için "Takipçisi Olacağız" gibi hamasi sözleri duya duya tükendik. Bir yanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş değerlerine sahip çıkanlar ve tamamen aksi bir ideolojiyle Cumhuriyet'e karşı gelenler. Bu çatışmalar özellikle siyasi söylemin bir parçası oldu. Fakat artık başka bir noktadayız. Küçücük çocukların eline ip verip idamı savunmak hangi aklı başında eğitimcinin yapabileceği bir hareket olabilir ki?

Çocukların arkasındaki duvarda 15 Temmuz'da meydana gelen olaylarda hayatını kaybedenler için bir köşe oluşturulmuş. Özellikle o tarihten bu yana her yanımız ölenlerin isimleri ile çevrili. Operasyonlarda ölen, yaşadığı şehirde akşam evine giderken ölen, çalıştığı havaaalanında ölen, evinde otururken yapılan baskında ölen....

Sabah gözümüzü açıyoruz, haberlere bakmaya korkuyoruz. Umarız bugün birşey olmamıştır diye. Oluyor ne yazık ki! Bu kadar ölümle sarılan hayatımızı ünlü animasyon film Persepolis'teki bir cümleyle hatırlatalım. 

"Tüm sokaklara şehitlerin adını verdiler, artık mezarlıkta yürüyormuş gibiydim"

Tanıdık geliyor mu?