Eyüp Sultan'ın Kayıp Mezarı Nasıl Bulundu?

Şehirlerin tarihlerinde bazı önemli kişilerin hayatları her zaman merak edilir. Kimi zaman bir komutan olur bu, kimi zaman bir şair...

İstanbul'un önemli camilerinden biri olan Eyüp Sultan Camisi'nin de ismi çok duyulmuş, ancak efsanevi hikayesinin az bilinen bir türbesi var. Üstelik bu hikaye büyük kumandan Fatih Sultan Mehmet'le de direk ilgili.  Hz. Muhammed'in Konstantiniyye'nin fethi için söylediği ünlü " İstanbul'u fetheden kumandan ne güzel kumandan, İstanbul'u fetheden asker ne güzel asker" sözlerinin ağırlığı mezarın ortaya çıkarılmasıyla belki yerini bulmuştur.

İstanbul'un Sırları filminde de konu edilen bu hikaye şöyle:

Fatih İstanbul’u fethetmişti ama içini kemiren bir derdi vardı. Bu büyük sevinci tam anlamıyla yaşayamıyordu, sıkıntısı git gide büyüyor, geceleri gözüne uyku girmiyordu. Fatih, İstanbul kapısında 784 yıl önce şehit olan büyük zat  Eyyub el-Ensari’nin kabrinin yerini arıyor ve onu İstanbul’un baş tacı yapmak istiyordu…

Hocası Akşemsettin Fatih’in bu haline çok üzülüyordu. Eyyub el-Ensari’nin kabrinin yerini malum etmesi için Allah’a yalvarıp dua etti.  Ertesi gün Akşemsettin gördüğü rüyayı heyecanla Fatih’e anlattı. Hemen atları hazırlatan padişah hocasıyla birlikte Haliç’in sonunda bir yere geldiler. Burada Akşemsettin atından indi ve namaz kılmaya başladı. Aradan saatler geçti, etrafında bekleyenler sabırsızlandılar.  Nihayet Akşemsettin huzur içinde namazı bitirdi ve Fatih’e dönerek namaz kıldığı yerin ulu velinin kabri olduğunu söyledi.

Sultan Mehmet, hemen Akşemsettin’in işaret ettiği yeri kazdırdı ve büyük bir mezar taşına ulaşıldı. Taşın üzerinde “Ebu Eyyub el-Ensari” yazıyordu. Ulu veli, mezarın baş ve ayakucuna iki çınar fidanı dikti. Böylece, Eyüp Sultan’ın yaklaşık 800 yıl boyunca hiç kimsenin bilmediği mezarı gün yüzüne çıktı.