1551

2020 Astrolojik Olarak Neden Bu Kadar Önemli?

2020 Yılının genel teması oğlak burcunun gereğini yerine getirmeyi öğrenmek olacaktır. 2 Aralık’ta Jüpiter’in de oğlak burcuna girmesiyle 3 tane yavaş hareket eden gezegen ve Mayıs ayına kadar da GAD oğlak burcu temalarını hayatımızda yoğun bir şekilde hissetmemize yol açacak ve gelişen olaylara oğlak burcunun sağlıklı yönleriyle karşılık vermemiz gerekecektir.

2019’da Satürn ve Plüto GAD’nin yakınlarında seyrederken bizi geçmişin karanlıklarına doğru çekti. GAD ve Satürn geçmişle, bildiklerimiz ve öğrendiklerimizle ilgilidir. GAD en iyi bildiğimiz ama bildiğimizden emin olamadığımız, aynı zamanda da en kolay becerebildiğimiz konuları temsil eder. Bu nedenle zora geldiğimizde GAD’nin güvenli bölgesine kaçarız. Halbuki orası artık uzaklaşmamız, hayatımızda görevini tamamlamış olan kısımdır. Satürn onun yanındayken bu yetersizlik duygusunu arttırdı ve ne kadar uğraşsak da beceremeyeceğimiz hissine kapıldık. Böylece iş hayatını, toplumsal rolleri, devlet, yönetim gibi konuları 1. Plana yerleştirdik. Bu da patronlar, yöneticiler, aile büyükleri,  otorite konumundaki kişilerin hayatımızda büyük yer tutması demekti. Plüto oğlakta 2008’den beri yolculuğunu sürdürüyor ve eskimiş, ömrünü tamamlamış yönetim biçimlerini dönüştürüyor. Çalışma hayatı ve toplumsal yapılar form değiştiriyor. Bu süreçte diğer gezegenlerle etkileşimi dönüşüm sürecini harekete geçiriyor. 2020’de Plüto’nun Satürn ve Jüpiter’le yapacağı açılar dönüşüm sürecinin köklü bir şekilde tamamlanacağı zamanları gösteriyor. Jüpiter büyütme etkisiyle meseleyi gözümüze sokacak, Satürn de ne olacaksa o hale getirmek için son darbeyi vuracak.

2019’daki Satürn-Plüto’nun GAD ile kavuşumu bizden kendi kendimizin otoritesi olarak yetişkin bir tavırla etrafımızı koruyup kollamayı talep ediyordu. KAD yengeçe doğru gelişmemizi istiyordu. Oğlaktaki yığılım sürecinde kendi kendinin otoritesi olma ve kendine saygı duyacak şekilde hedefine ulaşma konusu bizim ödevimizdi. Bunun için geçmiş koşullanmalarımızı değiştirmemiz gerekti. Çalışma modelimizi, sistemimizi yıkıp yeniden inşa etmemiz gerekti ve bu yıl artık son noktalar konacak. Oğlak burcunda ağır hareket eden gezegenlerin kavuşması dünyasal anlamda otoritelerin ve yönetim biçimlerinin değişmesine sebep olur. 91 yılında oğlak burcunda Neptün-Uranüs kavuşumu Sovyetler birliği’nin dağılması ve Berlin Duvarı’nın yıkılmasını getirmişti. Ömrünü tamamlamış rejimler dağılır ve dönüşür. Bu yılki Satürn-Plüto kavuşumu da yıkılması gereken idare biçimlerini etkileyecek.

Kişisel anlamda ise oğlak burcunun düştüğü yaşam alanımızda otoriteyi elimize almamız ve artık işimize yaramayan alışkanlıklarımızı dönüştürmeniz gerekecek. Buna aile büyüklerimizle ve geçmiş koşullanmalarımızla yüzleşme ve kendi kendimizin otoritesi olma süreci diyebiliriz. Bugüne kadar otoriteyle ve otorite olmak konusunda sorunlarımız varsa su yüzüne çıkıp ilgilenilmesi gerekecek. Sorumluluktan kaçmak ya da başkasına devretmek mümkün olmayacak.

Doğum tarihlerine göre koç, yengeç, terazi ve oğlak burçlarının son 10 gününde doğanlar köklü değişimler yaşayabilirler. Aynı şekilde bu burçların son 10 derecelerinde gezegen ve noktaları olanlar temsil ettikleri konulara göre hayata karşı yeni bir duruş geliştirmek durumunda kalabilirler.

Bu kavuşumlara açı yapan diğer gezegenler etkiyi arttırarak olayların meydana gelmesini sağlarlar. İlk güçlü etki 10 Ocakta yengeç burcundaki ay tutulmasıyla birlikte görülecektir. Satürn-Plüto kavuşumu dolunaya çok yakın bir derecede duracak. Dolunaylar ve ay tutulmaları bir dönemin kapanışını temsil eder. Satürn de bitişlerle ilgilidir. Ve Satürn gökyüzünde 7 gezegeni yönetir pozisyondadır. Artık her ne olacaksa olacak anlamına gelir. İişkiniz mi bitecek, işten mi ayrılacaksınız, ev mi alacaksınız, eviniz mi yıkılacak, iş mi kuracaksınız, okul mu bitecek, her neyse adı konacak ve ürün ortaya çıkacaktır. Ve bu konu artık hayatınızdan ya çıkacak ya da dönüşerek yeni formuyla devam edecektir. Bu olaylar aynı zamanda geçmişle yüzleşme ve büyümemize engel olan bağların koparılmasına neden olacaktır. Kişiliğin ve zihnin dönüşümü, kabuk değiştirme söz konusu olabilir.

3 Martta tutulma derecesi Jüpiter ve 16 Martta Mars tarafından tetiklenecek ve 19 martta Mars-Jüpiter-Plüto kavuşumu hayatımızda ani ve büyük değişimlere sebep olacak.

Mars Ağustos-Eylül-Ekim aylarında geri ve ileri hareketi esnasında 3 kez Jüpiter-Plüto ve Satürn’ü tetikleyerek yine hayatımıza hızlı değişimler getirecek.

22 Martta Satürn kova burcuna geçecek ve aslında bizim eski yapıları neye dönüştüreceğimizin sinyalini verecek. Oğlak geçmişi ve geleneği simgelerken kova geleceği ve devrimi simgeler. Dönüşümle kendi devrimimizi ne yönde yaptığımızı ya da yapmamız gerektiğini anlayacağız. 12 Mayıs’ta geri hareket edip 2 temmuzda tekrar oğlaka dönecek ve bitirmemiz gereken konular için son düzenlemeleri yapmamızı isteyecek. 30 eylülde ileri gidecek ve son noktayı koyacak. 17 Aralıkta tekrar kovaya geçecek ve 2.5 yıllık kova süreci başlayacak.

5 Mayıs’ta ay düğümleri İkizler-Yay aksına geçecek. Yargılayıcılığı bırakıp tarafsızlığı geliştirmemiz gerekecek. Uzaklara bakarken burnumuzun ucunu kaçırmamamızı isteyecek. Geleceği kurmak bugünü doğru düzgün yaşamakla sağlanabilir. Yaşam felsefesini kurmak basit bilgilerle sağlanır. Atomun nasıl parçalandığını bilip marketten ekmek almayı beceremezsek yaşıyor sayılmayız. GAD Yaydayken hayatın nasıl yaşanacağına dair ahkam kesmek, kendi doğrularını en doğru sanmak, kendinden farklı düşünenleri yargılamak söz konusu olabilir. KAD ikizlere gitmek için tüm bilgi ve inançlara tarafsız bir şekilde açık olmak gerekir. Ukalalığı bırakıp sade bir dille iletişim kurmak ve anlamaya çalışmak gerekir. KAD ikizlerdeyken öğretmeye değil öğrenmeye çalışmak gerekir. GAD Yay’ın tuzağı kendini dünyanın bilgisine sahip sanmaktır. Halbuki ikizlerin bilgeliğine ulaşmak için sokaktaki adamın sesine kulak vermek, onun deneyimlerinden bir şeyler öğrenmeye çalışmak, yalın dilindeki tarafsızlığı, anlamlar yüklemeden kavramaya çalışmak gerekir. Zaten Jüpiter yay sürecinde bol bol felsefe yaptık, inançlarımıza, yargılarımıza, kanaatlerimize tutunduk. Bu süreci olumlu kullandıysak bol bol içe ve dışa seyahat ederek kendimizi ve dünyayı daha derinden anlamaya çalıştık. Yeni yaşam deneyimleriyle tanıştık. Bunların bizi daha engin görüşlü ve hoşgörülü yapması gerekir. Daha önce 2015-2017 arasında Satürn yayda bize hoşgörülü ve adil olmayı öğretmeye çalıştı. Özellikler yabancılar konusuyla bu dönemde uğraştık. Seyahat edemediysek bile dünya yakınımıza geldi. Bu kültür alış-verişini iyi yaptıysak insan ayrımı yapmamayı öğrendik. Öğrenmemiz gerekirdi. KAD ikizlerde yasalar, kanunlar, yargılarla yabancılarla ilgilenmek yerine, kapı komşumuz olan yabancı bir aileyle tanışmak ve bire bir iletişim kurmak gerekir. Kanı ve kanaatlerden uzak yakın temasla anlamak mümkün olabilir. Ancak GAD genel olarak en iyi bildiğimiz konuları sanki bilmiyormuşuz hissi yarattığı için, GAD yay sürecinde hala kendi değer yargılarımızı oluşturma ve dayatma yoluna gidebiliriz. Oysa şimdi daha basit düşünmek ve Tanrı’yla konuşmak yerine komşumuzun fikrine kulak vermek daha iyi olabilir. Cevap belki çok daha basit ve kolaydır. Hakikati burnumuzun ucunda bulabiliriz. Aynı zamanda dünyadan topladığımız bilgiyi de sade bir dille paylaşmak, yaymakla görevliyizdir. Tabii bu dönem hayatın anlamını kavramaya çalışmak için yoğun bir çaba içinde olacağımız zamandır. Bolca seyahat, akademik çalışmalar, bilgili ve bilge kişilerle temas, ulaştığımız bilginin yetmediği ya da en iyiyi bildiğimiz kanısı gibi durumlar söz konusu olabilir. Oysa yapmamız gereken kendi içsel bilgeliğimize güvenip merakımızı daha yakın çevremize yöneltmektir.  Daha basit düşünmeyi öğrenmek işimize yarayacaktır. Sosyal medyanın büyük bilgelerden alınan laflarıyla hayatımızı yönlendirmeye çalışmak yerine belki babaannemizin sade sözleri daha çok işimize yarayabilir. Bazen bir şiir sadece bir şiirdir, şairin orada anlatmak istediği bir şey yoktur. İletişim için büyük medya ortamlarından sade, küçük, gerçek çevremize yönelmemiz hayatı tanımak için daha doğru ve elverişli bir yol olacaktır. Gelecekte değil şimdi ve burada olmayı öğrenmek gerekmektedir.

21 Haziranda 0 derece yengeçteki güneş tutulması hayatımıza yeni girecek konuların hevesle gelişeceğini gösteriyor. 0 derece kendini göstermek isteyen bir enerjiyi temsil eder. Yazın başlangıcı ve yaz gündönümü olduğu için güneşin en uzun gökyüzünde kaldığı zamandır ve başlayacağımız işlerin parlak olacağını söyleyebiliriz. Tabii kuzey yarımküre için…  Tutulma 0 derece kovadaki Satürnle 150’lik yapıyor. Zaman kaymaları olabilir. Başladığımız işlerin ne yönde gelişeceğini kestirmek ve vermek istediği mesajı anlamak zor olabilir. Tutulma esnasında Jüpiter-Plüto kavuşumu büyük değişimlerin habercisi olabilir… Yengeç, terazi, oğlak ve koç burçlarının ilk günlerinde doğanlar için 1 yıllık yeni bir süreç başlayacağını söyleyebiliriz. Bu tutulmadan öncü burçların, koç, yengeç, terazi, oğlak ilk derecelerinde gezegen ve noktaları olanlar ve güneş burçlarına göre bu burçların başlarında doğanlar güçlü bir etki alacaklar. Türkiye’nin ayının üzerinde gerçekleşecek olan bu tutulma halkı ve millet olarak karakterimizi ve hayata bakış açımızı etkiliyor. Toplumsal değişimin habercisi olabilir.

5 Temmuzda oğlak burcundaki ay tutulmasını anaretik derecedeki Satürn yönetiyor ve yıkıcı sonuçlara işaret ediyor. Hem geri harekette hem de son derecede olması olayların sonuçlarını olumsuz etkileyeceği anlamına geliyor. Ancak ileri gittiğinde yeniden bir takım düzenlemeler yapmak mümkün olabilir. Tutulma esnasında Jüpiter-Plüto kavuşumu yine büyük dönüşümlerin habercisi... Bu tutulmadan Haritasında 13 dereceye +/- 5 derecede oğlak, yengeç, terazi, koç burçlarında gezegen ve noktaları olanlar etki alacaklar. Güneş burçlarına göre 28 Mart-8 Nisan koçlar, 1-10 Temmuz yengeçler, 1-10 ekim teraziler ve 1-10 ocak arasında doğan oğlaklar etki alacaklar. Türkiye’nin Plütosunun karşısında gerçekleşen bu tutulma muhalifler ve düşmanlarla ilgili gelişmelere işaret ediyor. Toplumun kabuk değiştirme sürecinin sonuna gelindiğini söylüyor.

30 Kasımda İkizler burcundaki Ay Tutulması İkizler-Yay temalarının vurgulandığı yılın ilk gökyüzü görünümü… Dolunayın yöneticisi akrepteki Merkür’ün oğlaktaki Plüto-Jüpiter-Satürn stelyumuna 60’lık yapması hayatımızdan çıkacak konular için küçük bir çaba gösterirsek sonuç alabileceğimizi gösteriyor. Genis bir orbla kare yapan mars yine ani değişimler vaad ediyor. Bu tutulmadan 8 dereceye +/-5 derece yakınlıkta ikizler, başak, yay ve balık burçlarında gezegen ve noktaları olanlar ile güneş burçlarına göre 25 Mayıs-5 haziran, 25 Ağustos-4 Eylül, 26 Kasım-6 Aralık, 23 Şubat-5 Mart arasında doğanlar güçlü bir etki alacaklar. Türkiye’nin ay düğümlerini tetikliyor ve en tepedeki Uranüs’ü harekete geçiriyor. Otorite konumundakilerle ilgili sürpriz gelişmeler olabileceğinin işaretini veriyor.

14 Aralıkta yay burcundaki yeniay ve Güneş Tutulması ümitli başlangıçlar ve hedeflerimize çok çalışarak ulaşacağımız bir döneme işaret ediyor. Tutulmanın yöneticisi Jüpiter oğlaktaki Satürn’le kavuşuyor. Çalışmayı abartmamak ama sorumluluklardan da kaçmamak gerekiyor. Bu süreçte karar almak için Merkür’ün zararda olduğu yaydan çıkmasını ve Neptün’le yaptığı kare açının dağılmasını beklemek daha iyi olacaktır. Çünkü bu tutulma 1 yıllık bir dönemin tohumunu atma işaretidir.  23 dereceye +/- 5 derece yakınlıkta yay, balık, ikizler ve başak burçlarında gezegen ve noktaları olanlar ile güneş burçlarına göre 11-21 aralık, 9-19 mart, 8-18 haziran, 10-20 eylül tarihleri arasında doğanlar güçlü bir etki alacaklar. Türkiye’nin ayının karşısında gerçekleşiyor, çalışma koşulları, güvenlik, hizmet, sağlık sektörüyle ilgili düzenlemeleri gündeme getiriyor.

Bu yıl Venüs 15 Mayıs-25 haziran tarihleri arasında ikizler burcunda geri hareket edecek. Venüs yaklaşık 1,5 yılda bir 40 gün süreyle geri gider. Daha doğrusu dünyadan öyle algılanır. Sevgi alış-verişi, değer ve beğeni duygusu, maddi kaynaklarla ilgili içe dönüp bakmamızı ve bazı ayarlamalar yapmamızı talep eder. Venüs gerilemesi sürecinde Merkür önce ikizler burcunda olacak ve sevgimizi ifade etme konusunu gündeme getirecek. 29 Mayısta Merkür yengeçe geçecek ve anlayışlı ve empatik iletişimin sevgiyi geliştirmek için daha uygun olduğunu gösterecek.

Mars 2 yılda bir 2-2,5 ay süreyle geri gider. Bu yıl 11 Eylül-15 Kasım tarihleri arasında koç burcunda geri gidecek. Mars bizim hareket enerjimizdir ve olaylarla nasıl başa çıktığımızı temsil eder. Dolayısıyla geri hareketinde hareket etme gücümüz engelleniyor gibi olacaktır. Öfkemizi kendimize yöneltmek ve başlamak istediğimiz işlerde gecikmeler söz konusu olabilir. Aslında koçun aceleciliği için olumlu bir dönem olarak da değerlendirebiliriz. Belki bir işe başlamadan önce biraz beklememiz gerekiyor olabilir. Bu dönemin bir kısmında, 14 Ekim-5 kasım, Merkür de geri gideceğinden önemli kararlar almamak ve yeni adım adım atmamak gerekir.

2020 yılı 17 aralıkta Satürn’ün ve 19 Aralıkta Jüpiter’in kova burcuna girmesi ve 21 Aralıkta kavuşmaları ile son buluyor ve bize 2021’in temasının devrim, yenilenme, keşif ve bağımsızlık gibi konular olacağının sinyallerini veriyor. Oğlak burcunda geleneksel modelleri modern hayatımıza sağlıklı bir şekilde entegre edemediysek ya topluma boyun eğeceğiz ya da toplumu ileri götürecek modern ve bağımsız hamleleri yapacağız.

Özlem Gider
Astroloji Danışmanı