Gökova Aşıklar Yolu | İçinden Geçmeniz Gereken Bir Hazine
Cumhuriyetin henüz onbeşinci yılı. 1938'den hikayemiz...
O yıllarda Ege'nin kuş uçmaz, kervan geçmez bir köyünde, bir muhtar halkla el ele vererek önemli işlere imza atıyordu..
Köyün muhtarı çalışkan, çok sevilen, doğayı çok seven, çok bilge bir insandı..Bölgede ünü yayılmıştı. Köylüler muhtara besledikleri güvenle özverili çalışırdı. Köylerine yol, köprü, okul gibi bir çok eser diktiler.Ancak, sıcak olan bölge bataklıktı ve sorun yaratıyordu. Tüm ova sivrisinek yuvasıydı. Bölgede önlenemeyen sıtma gibi salgın hastalıklar köylüyü canından bezdirmişti. Halk maalesef hayatını kaybediyordu.
Muhtarın o güne kadar sekiz kız çocuğu olmuş, dördü maalesef ölmüştü. Muhtar son doğan erkek çocuğunun şerefine o bataklığı kurutacağının sözünü verdi. Çünkü bataklık kurursa, sıtmanın da kökünü kazınacaktı.Halk artık sıtmadan kırılmayacaktı.
Dönemin valisi de çalışkan, görev bölgesini ve bölge halkını düşünen hem de bölge halkı tarafından sevilen bir yöneticiydi. Muhtar ve köylüler toplanıp valiye gittiler. Uzun zamandır çözüm üretemedikleri bataklığı ve onun neden olduğu hastalıkları anlattılar.Vali, muhtarı ve köylüleri can kulağıyla dinledi. Araştırmalar yaptı ve bilim adamlarına danıştı ve sonunda çare bulundu.
Bataklığı besleyen ve hastalığa sebep olan suları kesmenin tek yolu okaliptüs ağacı olduğu anlaşıldı. Ama bölgenin doğasında bu ağaç yetişmiyordu. Bölgede yaşayan dünyaca ünlü bir yazar devreye girerek Avusturalya'dan yediyüze yakın Okaliptüs ağacı fidanı getirilmesini sağladı.
Bölgede yaşayan köylüler el birliğiyle işe koyuldu.Okaliptüs fidanları 3 kilometre boyunca Gökova ovasına dümdüz cetvelle çizilmiş gibi sıra ile dikildi.Ağaçlar zamanla büyüdükçe buradaki bataklık kurudu, sivrisineklerin ve hastalıkların da kökü kazındı. Muhtar da çocuğunun şerefine köylülerine verdiği sözü tutmuş oldu.
Özellikle tatil için Marmaris'e ve Datça'ya arabayla gidenler, Sakar Geçidi'nden Gökova'ya inerken iki tarafı dev okaliptüs ağaçlarıyla çevrili uzun ince yolu görmek için mola verip, yeşillikler içindeki yolda fotoğraf çektirir. Bu yoldaki ortam herkesi büyüler ve aşıklar tarafından romantik anılar biriktirir.
Bölge halkı ve turistler ağaçlar arasında adeta yeşil bir tünel olan Aşıklar Yolu'ndan geçip Akçapınar köyündeki kahvelerde serinler. Aşıklar Yolu'nda tabii ki yeni evli çiftler fotoğraflar çektirir.
İşte bu yolun iki tarafında yer alan okaliptüs ağaçları 1938'de Gökova köylülerinin diktiği fidanlar. Şimdi birer dev ağaç her biri. Bazı ağaçların boyu 20 metreyi geçmiş durumda.
İşte hikayede bahsettiğimiz muhtar, Gökova köyü muhtarı Mehmet Gökovalı. Adı geçen dönemin valisi Recai Güreli. Bugün adeta yeşil bir tünel olan okaliptüs fidanların Avusturalya'dan getirilmesi için devreye giren kişi ise ünlü yazar Halikarnas Balıkçısı - Cevat Şakir Kabaağaçlı.
Bu hikayedeki muhtarın oğlu kim biliyor musunuz?
Muhtar Mehmet'in oğlu. Halikarnas Balıkçısı'nın manevi evladı... Şadan Gökovalı.