Seç

Karşına biri gelecek

Seni öfkelendirecek

Seni yargılayacak

Belki seni anlamayacak

Kalbini sorgulayacak

Sen yine de anlamayı seç...

Sana göstermediği yaraları var

O da seni anlamak isterdi belki

Ama kendi derdi ona yetiyor

Yarasını sarmasan bile

Şefkat duymayı seç...

Öfkeyi seçmek kolay

Ama sen o durumda

Kaça kadar sayman gerektiğini biliyorsun

Herkesin sayı eşiği farklı

Saymayı seç...

Küsmek kolay

Sırt çevirmek kolay

Belki en çok sen, hep sen haklısın ama

Sadece "Hafiflemek" için (içinden bile olsa) affetmeyi seç

Sen o değilsin

O da sen değil

Ne o hayatı boyunca senin gibi düşünebilecek

Ne de sen onun gibi

Ortak düşüncede buluşmayı seç.

Çok mu kırıldın?

Evet günlerce ağlayabilirsin belki

Sen yine de keyifli bir müzik aç

Dans etmeyi seç...

Kimsenin kalbini bilmiyoruz

Kalp gizli çünkü

Allah onu içeriye gizlemiş

Görünmesini isteseydi göz gibi görünen bir yere koyardı bence.

Bunu unutma;)

Kimsenin kalbini kendininki gibi sanma

Ama

Kırmamayı seç❤

Müge Tüzün
Mugejun

Şafak Sıkıştırması

Şafak sıkıştırıyor net.
Tam Havaları

Geldi işte; O kadar soğuk değil diyerek çıkıp, keşke ince bir şey alsaydım! havaları.
2018 Biterken

2018'in son haftası için yazarımız Müge Tüzün'ün dilekleri hepimizin içini ısıtacak ❤️
İkinciyi Yap!

Geçenlerde annem aradı, dedi ki; "Bak teyzem bize gelecek, seni de en son neredeyse çocukken gördü, 95 yaşında yaşlı kadıncağız.
Hoşçakal

Seni sevdiğimi söylemek için geç kaldım biliyorum. Hep geç kalınmış, hep söylenmemiş cümlelerle dolu hayatım zaten.
Öğrendim

Çok şey öğrendim bu hayatta... Ama bir tek şeyi öğrenemedim!
Sev Kabuğundakileri

Hayal kırıklıkların, korkuların, huysuzlukların, yanlışların, beceriksizliklerin, yapmak isteyip yapamadıkların, eksik tarafların, kırgınlıkların?
Tok Tok Uyursun Şimdi

Yetişmiştim. Odasına girdiğimde hırıltılı nefes alıp verişine yetişmiştim. Bu öyle bir hırıltı değildi. Ruhundan gelen bir hırıltıydı anlıyordu insan.
Birey Doğulmaz Birey Olunur

Bundan yıllar yıllar önce "O da bir birey" demişti çocuğunu koltuğa oturturken, bir tanıdığımız. O zamanlar çocuğum yoktu çok saygısızca bulmuştum.
Yıllar Sonra

Bir gün Müge; ‘Saçların çok güzel olmuş, annen mi ördü?’ diye sordu. Evet annem balıksırtı örmüştü. Ama ben telaşla; ‘Hayır’ dedim. ‘Hayır annem örmedi!’
Yeşil Yanınca Geçen Şeyler

Trafik lambaları kırmızıda takılı kalmıştı. Arabaların içlerinde kırmızının yeşile dönmesini bekleyenler vardı, hissiz robotlaşmış insanlardı.
Meyhane

Meyhanedeyiz, kız kıza. Dertleşelim diye buluşup göbek atarak çıktığımız, en önemli kriter olan; rakının yanında çay veren, istek parça yapabildiğimiz bir mekan
Umut

Kalbin derinliklerindeki o sıcacık güneşin adıdır Umut. Eğer o güneş oralarda bir yerlerde her gün doğmasaydı, kalbi kapkaranlık olurdu insanın.
Eye Of The Tiger

Açtım zihnimde "Eye of the tiger"ı, sıktım dişleri, kıstım gözü. Gözü kıstım çünkü millet deniz gözlüğüyle katılmış mücadeleye ben 1-0 gerideyim resmen.
Yılmaz Amca

Bebek yokuşundan aşağı iniyorduk, aynadan ara sıra bana bakıyordu, bir şey vardı, orası belli. Ama ne olduğu belli değildi.
Ayna

Rahmetli babaaneciğim pamuk gibi bir kadındı. Çok bakardı kendine. Çok şık giyinirdi. Evden çıkmadan uzun uzun boy aynasına bakardı.