Hoşçakal
Sarılmadan ayrılman
Vedalaşamadan gitmen
Ne bileyim yakışmadı sanki bize...
Daha söyleyeceklerim vardı benim
Daha hayallerimden bahsedecektim sana.
Bebek'te o kahvede otururken heyecanlı heyecanlı!
Sen ellerimi ısıtırken;
Ben buzlu bir kahve daha içerdim belki
Sana rağmen! toplanmamış saçlarımı savurarak...
Seni sevdiğimi söylemek için geç kaldım biliyorum
Hep geç kalınmış, hep söylenmemiş cümlelerle dolu hayatım zaten.
Böyle olsun istemezdim inan.
Yanındayken, onu yaşarken lüzum görmüyor insan sevdiğini söylemeye
Sonrası pişmanlık işte...
Ama bilmeni çok isterdim
Ben en çok seninle mutluydum
En çok seninle!
Bir akşamüstüydü
Bir araba geçti hızlıca yanımdan
Onun rüzgarı sandım
Senin gidişinmiş oysa beni üşüten
Çıplak, çırılçıplak hissettiren
Ama ne bileyim "gitmez" diye düşündüm galiba.
Ve"Gitmez" diye düşündüğüm diğer gidenleri düşünüyorum şu an...
Var demek ki benim de görmediğim bir hatam.
Belki ben de gitmişimdir ansızın birilerinin hayatından
Kızmıyorum o yüzden sana
Kırgın da değilim inan
Sitem işte
Hem sevdiğine sitem eder insan...
O akşamüstü gidişin
Martıların çığlık çığlığa bağırışı
Simsiyah bulutların gelişi
O arabanın hızla geçişi
Benim orada öylece kalışım...
Titrerken kendi kollarımı ellerimle ısıtmaya çalışmam...
Ne yazık
Bilmeyişimden işte;
Kalbi üşürken kendini ısıtamaz ki insan!
Sarılmadan
Saçlarımı toplattırmadan!
Veda etmeden
Aniden çekip gidişin,
Hadi beni geç, hissettiklerimi geç söylemedim farzet tüm bunları
Ama Böyle bir gidiş
Sence yakıştı mı sana?
Şimdi
Annemin ördüğü mor şalı attım omuzlarıma
Pencerenin önünde elimde sıcak kahve...
Düşünüyorum da;
Son bir buzlu kahve içebilirdik bence!
Olsun be, içtiklerimize sayarız biz de
Bu kadarını öğrenmişim bak en azından ansızın gidenlerden...
Çok şey öğreniyor insan zamanla.
Özellikle pencerenin önünde elinde kahveyle kalınca...
Dedim ya kırgın değilim
Şükür ki;
Dolu dolu yaşadım seni!
Nasıl istersen öyle gidersin tabi
Senin canın sağ olsun be
Canın sağolsun!
Amaaaa
Benim de senden seneye bi' buzlu kahve alacağım olsun;)
Hoşçakal YAZ...