1729

Nigar'ın 43. Günü

Nigar konaktan çıkıp dolmuş durağına doğru yürürken kendisini bekleyen Ferit’i gördü. Bu sefer kaçmadı. Sakince yanına gitti. 

NİGAR- Merhaba. 

Ferit’in yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı. 

FERİT- Merhaba. 

NİGAR- Burada ne arıyorsun? Daha doğrusu burayı nereden biliyorsun? 

FERİT- Seninle ilgili her şeyi biliyorum emin ol. 

NİGAR- Bak Ferit, bütün gün düşündüm. Sakın herkesi ateşe atacak bir şey yapma. Sakın ama sakın Keriman’ı üzme. Artık bizden hiçbir şey olmaz. Hiç birimizin düzenini bozma.

FERİT- Ben artık... 

NİGAR- Hem… Annen haklı. Sen okudun doktor oldun, ben ise gördüğün gibi elaleme hizmetçilik yapıyorum. Olmaz. Davul bile dengi dengine. 

FERİT- Artık çalışmana gerek kalmayacak, merak etme.Nigar’ın aklına pavyon geldi. Sinirleri bozuldu. İstemsiz bir kahkaha attı. 

FERİT- Ne oldu? 

NİGAR- Hiç. Nerede olduğum aklıma geldi. Hadi ben kaçıyorum, daha eve gidip yemek yapmam lazım. 

FERİT- Birlikte gidiyoruz ya işte? 

Nigar durup adamın yüzüne baktı. 

NİGAR- Birlikte hiçbir şey yapamayız Ferit. Anla artık.Hızla uzaklaştı. Geçen dolmuşa el kaldırıp bindi. 

Arkada kalan Ferit’in şaşkın yüzüne bakamadı. Ama gülme tuttu. 

NİGAR- Ben de bu geçen dolmuşa binme işini alışkanlık edindim herhalde. 

Yanındaki yaşlı adam kendisine bir şey söylediğini sandı. 

ADAM- Anlamadım kızım? 

NİGAR- Ben de anlamadım amca, boşver. 

 -o- 

Münevver Lale’nin getirdiği kahveyi alıp kenara koydu. 

MÜNEVVER- Sağol kızım eline sağlık. 

LEYLA- Ne oldu Münevver hanım, hiç keyfin yok. 

MÜNEVVER- Ne bileyim Leyla hanım. Benim oğlana sıkıldı canım azıcık. 

LEYLA- Hayırdır? 

Münevver kahvesinden bir yudum aldı. Gözü televizyon seyreden Lale’ye takıldı. 

MÜNEVVER- Niye gitmedi okula? 

LEYLA- Gençlik işte. Duymaz, anlat. 

MÜNEVVER- Bilmiyorum bir haller var Hamza’da. Ama anlatmıyor. Kara sevdaya mı tutuldu, başı biriyle mi dertte bilemiyorum. Bugün gelip kucağıma yattı uyudu.

LEYLA- Canı sıkkındır belki. 

MÜNEVVER- Hayırlısıyla bir evlenip yuvasını kursa çok iyi olacak. Yoksa gözüm açık gideceğim öbür tarafa. 

LEYLA- Allah gecinden versin.O sırada kapı çaldı.

Lale koşarak açtı kapıyı.Eli kolu dolu girdi içeri Nigar. Neşeliydi.

NİGAR- Merhaba kızlaarr! 

Münevver’i görünce şaşırdı.

NİGAR- Lale, mutfağa götür bunları çocuğum.

Lale paketleri alıp içeri gitti. Nigar, Münevver’in elini öptü.

NİGAR- Hoş geldin Münevver teyze, nasılsın? Kusura bakma hiç uğrayamadım bu aralar sana.

MÜNEVVER- Ne kusuru kızım? Senin işin başından aşkın. Bir de beni mi düşüneceksin? Bak ben geldim işte seni görmeye.

LEYLA- Azıcık canı sıkılmış Hamza’ya. 

Nigar ‘acaba Hamza bir şey söyledi mi?’ diye düşündü. 

NİGAR- Hayırdır?  

MÜNEVVER- Ne bileyim, canı sıkkın bu günlerde. 

Nigar’ı süzdü. 

MÜNEVVER- Hayırlı bir kısmet bulaydı diyordum tam. 

NİGAR- Amaan Münevver teyze, bulur kendi boşver. Ben mutfağa geçeyim, gelir şimdi Sinan. Acıkmıştır. Yemeğe kalırsın değil mi?

MÜNEVVER- Yok kızım kalkarım birazdan. Size afiyet olsun.

Nigar mutfağa geçtiğinde derin bir soluk aldı. Lale poşetleri boşaltıyordu.

NİGAR- Hadi bakalım, kolları sıvayalım. Bu gece bir ziyafet çekelim kendimize.

LALE- Hala bir şey söyleyeceğim. Ama kızma.

NİGAR- Söyle kuzum. Niye kızayım?

LALE- Ben bugün okula gitmedim. Daha doğrusu gittim ama girmedim.

Nigar kızın yüzüne bakar.

NİGAR- Bir şey mi oldu?

LALE- Keriman ablayı gördüm. Çok ağlamış gibiydi. Nedense utandım. Kızma ne olur? Dersine giremezdim. 

Nigar Lale’ye sarıldı sıkı sıkı. Saçını öptü. Bütün neşesi kaçmıştı.

NİGAR- (iç ses) Ya işte Nigar? Mutlu olmak sana çok uzak.

NİGAR- Kızar mıyım kuzum? Vardır bir derdi, üzülme sen. Hadi yardım et yemeği hazırlayalım.

ARKASI YARIN....

Bu eser tüm haklarıyla onbi.tv'ye aittir.