Nigar'ın 17. Günü
Gece mahallede Hamza'nın mercedesi sessizce ve farları sönük olarak ilerlemektedir. Hiç konuşmazlar. Nigar tuhaf duygular içindedir. Nigar'ın sokağına geldiklerinde Hamza'yı durdurur. Kısık bir sesle konuşur.
NİGAR- Burada ineyim ben Hamza…
HAMZA- Tamam.Hamza durur, Nigar hemen inemez.
NİGAR- Sağol Hamza…
HAMZA- Asıl sen sağol. Ömrümde yaşadığım en güzel geceydi.
NİGAR- Abartma. Hadi iyi geceler. Baksana beni her gece sen mi getireceksin?
HAMZA- Hayır ama merak etme, seni alacak ve geri getirecek bir adamım var. Ona güvenebilirsin.
Nigar usulca iner ve sokağa girer. Hamza beklemektedir. Nigar evinin önüne geldiğinde Selma'nın camına bakar. Selma oradadır. Geldim gibilerden işaret eder ve içeri girer.
NİGAR- Canım arkadaşım benim.
-o-
Nigar evine girene kadar sokağın başında bekleyen Hamza, ana yola çıkınca hızlanmaya başlar, yüzünde bir çocuk gülümsemesi vardır. Sevdiği kadın öyle ya da böyle artık hep yanında olacaktır. Ona dokunamasa bile yakınında olduğunu bilmek bile yeterlidir. Arabasını gittikçe daha hızlı sürmeye başlar. Yüzündeki gülücük gittikçe büyümektedir. Kulağında Nigar'ın söylediği şarkı vardır…
NİGAR- (ses) Böyle bir kara sevdaaa…
-o-
Nigar usulca içeri girer. Annesi salonda uyumaktadır. Yavaşça yanaşır, dokunmak ister ama uyanır diye endişelenir. Üstünü örter. Çocukların odalarına bakar. İkisi de uyumaktadır. Kendi odasına girer. Yavaşça kapıyı örter. Bir an durur. Kulağında hala pavyonun uğultusu vardır. Düşünceleri karmakarışıktır. Bir yandan derin bir utanç duymaktadır ama bir yandan mutludur. Hayatında ilk defa güzel elbiseler giymiş, makyaj yapmış, saçı yapılmıştır. İlk defa kendini kadın gibi hissetmiştir. Üstelik çocukluğundan beri tek hayali olan sahnede şarkı söyleme duygusunu tatmıştır. Işıklar, müzik… sonra birden aklına şarkı söylediği sahnenin pavyonda olduğu gelir. İçi titrer. Oysa elinden geldiğince gözleri kapalı söylemiştir şarkılarını. Ama bir ara bir kadın kahkahasıyla dikkati dağılmış ve gözünü açmıştır. İşte o an karşısında kendisine bakan bir sürü adamı görmüştür. Kafasından bu düşünceyi atmaya çalışır. Çantasından o gün kazandığı parayı çıkartıp, dolabın en dibine saklar. Bir an durur, parayı yeniden çıkartıp içinden 100 lira ayırır. Sonra kalanı tekrar yerine koyar. Birkaç saat sonra konağa gitmek için uyanması gerekmektedir. Hemen uyumaya karar verir. Pardösüsünü çıkartırken yere saçına takılı kalmış bir küpe düşer. Eğilip alır. Ay ışığında parlayan bu imitasyon taşlı küpeyi avucunda tutarken içi mutlulukla dolar. Hemen yatağının altına saklar. Camdan dışarı bakar. Sokak bomboştur. Yüzüne kocaman bir gülümseme yayılır.
NİGAR- Şarkı söyledim…Kendini yatağın üstüne atar.
-o-
Sabah Lale pijamalarıyla halasının odasına girer. Nigar giysileriyle yatağın üstünde uyuyakalmıştır. Paltosu yerdedir. Lale şaşırır. Yavaşça yanına yaklaşır.
LALE- Hala?
Nigar’dan hiçbir tepki gelmez. Lale şaşırır. Kolunu dürter.
LALE- Hala kalksana?
Nigar sıçrayarak uyanır.
NİGAR- Lale? Ne oldu kuzum?
LALE- Hala neden elbiselerinle uyudun? Hasta mısın?
Nigar üstündeki elbiseleri fark edince bir anda geceyi hatırlar ve panik içinde yataktan fırlar. Korku içinde önce Lale’ye sonra odaya bakar. Etrafta herhangi bir ipucu olup olmadığını kontrol eder. Yerdeki paltosunu alır hızla. Telaştan saçma hareketler yapmaya başlar. Paltoyu giyer gibi yapar, vazgeçer, aynada saçlarını düzeltir. Kırışmış eteğini eliyle düzeltmeye çalışır. Lale şaşkın onu izlemektedir.
LALE- Hala?
NİGAR- Söyle kuzum?
LALE- Hala ne yapıyorsun?
Nigar toparlanır.
NİGAR- Asıl sen ne yapıyorsun Lale? Saat kaç olmuş hala pijamalısın! Geç kalacaksın!
LALE- Sen uyandırmayınca…
NİGAR- Canım her gün ben mi uyandıracağım sizi? Kocaman oldunuz artık. Hadi giyin ben çayı koyayım.
Lale’yi iterek odadan çıkarır. Leyla’da çoktan uyanmıştır. Şaşkınlıkla kızına bakar. Nigar annesiyle göz göze gelmemeye çalışır. Sanki annesi bir şeyler anlayacakmış gibi utançtan kıpkırmızı olur.
NİGAR- Günaydın anneciğim, güzel uyudun mu?
LEYLA- Çok şükür kızım. Ne zaman giyindin sen?
Nigar elindeki paltoyu fark eder ve bir sandalyenin üstüne asar.
NİGAR- Aman anne, Sabiha hanım bugünlerde çok huysuzlaştı. Bari erken gideyim diye hazırlanmıştım ama uyuyup kalmışım.
Kendi yalanından utanır. Leyla daha bir şey diyemeden Nigar Lale’ye çıkışır.
NİGAR- Kızım sallanma hadi, git abini de kaldır!
ARKASI YARIN.....
Bu eser tüm haklarıyla onbi.tv'ye aittir.