Terk-i Dünya Manastırı
Heybeli'nin hemen güneyinde, harika bir koy olan Çam Limanı girişinin sağında, kayalıklı uçuruma bakan sahilin yakınında bulunan kilise, şehrin gürültüsünden, keşmekeşinden uzak sessiz, sakin bir adada, o adanın da yerleşim yerine en uzak bölgesinde, yeşilliklerin içinde yer alan bir manastır. Dilden dile dolaşan hikayesi şöyledir:
1859 yılında, Heybeli'ye yalınayak 19 yaşında bir genç geldi. Yakışıklı, çok zeki fakat cahil bir köylü çocuğuydu. Hristos manastırına başvurdu. Orada Kayseri'li Efstation tarafından yetiştirildi ve 1861'de Arsenios adı ile keşiş oldu. 1865'de mürşidinden ayrıldı. Aya Yorgi manastırına başvurdu. Kudüs Patrikhanesi'ne bağlı olan bu manastır kendi topraklarında yeni bir manastır kurulmasına izin vermedi. Panaia Kilisesi'ne başvurdu. Kefalonya'lı metropolit Embariki Mazarakis'in yardımı ile bugünkü Terki Dünya burnunda kendisine küçük bir kulübe yapması için müsaade verildi. Kulübenin yapılışına çok fakir bir kimse olan Mastor Yani ve karısı da yardım etti.Arsenios, tatlı dilli, güzel yüzlü idi. Sade bir hayat yaşıyordu. O kadar ilgi topladı ki, fakir balıkçısından asiline, Papaz Okulu öğrencisinden, Papaz Okulu öğretmenine kadar herkes günah çıkartmak, akıl almak için ona geldi.Bu ilgi üzerine Arsenios önce kiliseyi inşa etti ve hamisi Mazarakis'in arzusu üzerine kiliseyi Aziz Spridon'a ithaf etti.
Kısa bir müddet sonra zamanın zengin Rum ailelerinden Yeorgios Zarifi’nin, Başrahip Antimos Mazaraki’nin (zamanın Meryem Ana Manastırı’nda – bugünkü Deniz Lisesi) ve yardımcısı Papavasili’nin katkılarıyla, taşlık bölgeye güzel bir kilise, iki oda ve bir çardak inşa etti. Aynı zamanda buraya sarnıç ve kuyular açtı. Bu sakin yerde İstanbul’dan ve diğer Prens Adaları’ndan gelen inananları kabul etti.
Manastır ve müştemilatı 1894 yılındaki depremde yerle bir olunca Arsenios zamanın zengin ada yazlıkçıları, sakinleri, arkadaşları ve tanıdıkları sayesinde bu ibadet yerini daha da büyülterek kısa bir zaman içinde yeniden inşa etti. Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit, Arsenios’un namını duyunca manastırın kurulması için 200 altın bağışta bulunmuştu. Kudüs Patriği Nikodimos, Kostaki Antopulos Paşa, Rus Büyükelçisi Melindof, Konstantin İliaskos ve Rıza Paşa da bağışta bulunmuşlardı. 2 Şubat 1906 yılında hayata gözlerini yuman Arsenios görkemli bir cenaze töreniyle kilisenin kuzeyine defnedildi. 1913 yılında ise naaşı son arzusu olarak Kutsal Masa’nın (Ayinin yapıldığı kutsal mekân) altında bulunan bölmeye konuldu.
İstanbul’daki Rum cemaatin azalması sebebiyle devamlı bir rahip bulunamadığından Terk-i Dünya Manastırı’nda yalnız yaz aylarında (Haziran ortalarından Eylül sonuna kadar) her hafta Perşembe günleri ayin yapılıyor. Manastır, kış aylarında da (pazar günleri hariç) ziyarete açık, çünkü burada ikamet eden bir aile yaşıyor. Manastır İstanbul Rum Patrikhanesi tarafından yönetilmekte ve doğrudan oraya bağlı. Bugünkü yönetimini Moshonision Metropoliti Apostolos Danilidis üstlenmiştir.
Her yıl Aziz Spiridon’un ölüm yıldönümü olan 12 Aralık’ta İstanbul Rum Patriği I. Bartolomeos Hazretlerinin katılımıyla Manastır’da ayin yapılmakta. Ayrıca, Aziz, mucizelerinden bir tanesinin de yıl dönümü olan 13 Temmuz’da, burada yapılan bir ayinle anılmakta.