Sultan-ı Yegah
Türk müziği değeri bilinmeyen bir büyük ustasını daha kaybetti. Besteci ve müzik kuramcısı Ergüder Yoldaş sistemin içinde öğütülmek yerine radikal bir kararla inzivaya çekilmişti, besteci bir çok sevilen şarkılarla hatırlanıyor.
70 ve 80'li yılların çok önemli bestecisi olan Yoldaş, Türk pop müziğine "Sultan-ı Yegah" gibi bir başyapıt armağan etmişti. 80'lerde, makam müziğiyle popun en iyi, en rafine bileşimini yarattı. Uluslararası yarışmalarda birincilik ödülleri aldı.
İstanbul Şehir Tiyatroları ve İstanbul Festivali direktörlüğü yaptı. 1981'de bestelediği, eşi Nur Yoldaş'ın seslendirdiği Attila İlhan'ın şiiri Sultan-ı Yegah 45'liğiyle Türk popunda çığır açtı. 1991 yılından sonra uzun süre İstanbul Büyükada'da inzivada bir hayat yaşamayı seçti. Son olarak İzmir'de kız kardeşinin yanına yerleşmişti. Eşi Nur Yoldaş'ın seslendirdiği beste yakın dönemin başyapıtı olarak kabul ediliyor.
Sultan-ı Yegah
şamdanları donanınca
eski zaman sevdalarının
başlar ay doğarken
saltanatı sultan-ı yegâhın
nemli yumuşaklığı
tende denizden gelen âhın
gizemli kanatları
ruhta ölüm karanlığının
başlar ay doğarken
saltanatı sultan-ı yegâhın
yansıyan yaslı
gülüşmelerdir karasevdalı suda
bülbüller kırılır
umutsuzluktan yalnızlık korusunda
eylem dağılmış gönül
tenha çalgılar
kış uykusunda
ölümün tartışılmazlığı
nihayet anlaşılsa da
başlar ay doğarken
saltanatı sultan-ı yegâhın
bir başkasının yaşantısıdır
dönüp arkamıza baksak
çünkü yaşadıklarımız
başkasının yargısına
tutsaksu yasak rüzgâr yasak
açık kapılar yasak belki
bu karanlıkta yasakları yasaklasak
başlar ay doğarken
saltanatı sultan-ı yegâhın