Muhteşem Kösem

KORKUNUN ECELE FAYDASI…

“Muhteşem Yüzyıl Kösem” ilk bölümü ile izleyicinin karşısına çıktı. Beğenen oldu, beğenmeyenler oldu. Hülya Avşar’ın yeterince Osmanlı’nın gücünü yansıtamadığını söyleyen kimi eleştirmenlerin aksine, ”daha ne olacaktı? Safiye Sultan’ı Türkiye’nin en güzel kadını oynuyor “diyenler de oldu.

Kösem’i oynayan Yunanlı genç oyuncu AnastasiaThsilimpou çoğu kişi tarafından beğenilirken, I. Ahmet’i oynayan Ekin Koç’un başarısı herkes tarafından alkışlandı. Bunda abartısız oyunculuğunun yanı sıra, oynadığı sıra dışı padişah rolünün de etkisi oldu.

Türk televizyonlarında bu aralar etrafa korku salan, tabancası elinden düşmeyen, tecavüzcüsü, sapığı, mafyası ile kadın dövmeyi legalleştiren bir dolu erkek kahraman boy gösteriyor; hangi kanalı açsan gözlerinden ateş saçan, ağzı salyalı bir erkek, bir kadının canını yakıyor. Bu tür örneklerin arasında, kendi iç sesini dinleyen, korkuları ile yüzleşen, padişah I. Ahmet rolünde Ekin Koç ekranda adeta güneş gibi parlıyor. Abisinin ölümünü gören I. Ahmet, iktidara çıktığı an kardeş katlini yasaklıyor. İktidarın ateşten bir gömlek olduğunu bildiği için korkusu katmerleniyor. İşte bu korkular ile yüzleşip, yoluna devam etmesi, onu ete kemiğe bürünmüş bir insan haline getiriyor.

Duygularını bastırıp, şiddet patlaması yaşamayan bu tür erkek karakterleri dizilerde daha fazla görmek gerekiyor. Çünkü kadına uygulanan şiddetin azalmasında onlara bolca ihtiyaç var.