İznik
Bugün günübirlik gidilebilecek İstanbul'a iki saat uzaklıktaki #iznik'i size gezdireceğim... İznik gezimiz göl kenarında #Talyacafe'de serpme kahvaltı yaparak başladık. Selçuklular ve Bizanslılar döneminde başkentlik yapmış İznik, çok sayıda tarih ve kültür eserini barındırıyor. İznik, hem Hristiyanlık için hem de Osmanlı için önemli bir merkez olmuş bir şehir. Şehir surlar ile çevrili ve içinde pek çok tarihi esere ev sahipliği yapıyor. İstanbul’a yakın yerler içinde görülebilecek yerler arasında. İznik'te İstanbul, Lefke, Yenişehir Topkapıve Göl Kapısı olarak altı kapı mevcut. Şehir merkezinde #IznikAyasofyaKilise (Orhan Camii) ile gezimize başladık. Burası Romalılar döneminde ibadethane olarak kullanılmışve Orhangazi tarafından camiye çevrilmiş. Camii olarak hizmet veriyor olsa da Hristiyanlar için çok önemli, 7.Ekümenik Konsil’in burada toplandığı düşünülüyor. Şehrin 4 ana kapısının kesişim noktasında bulunan yeri ile de stratejik bir konumda.
Buradan I. Murad hamamına uğradık. Çifte hamam tipolojisine uygundur. Yakın bir tarihte restorasyon geçirmiş olan yapının, bir bölümü kültür merkezi olarak işlevlendirilmiştir. Yolda yürürken yolumuzun üstünde Bağdat hurması denemek için durduk. Buraya has özel bir tatlı... 14 çeşit malzeme ve baharatlardan yapılıyor. Şerbetli, oldukça şekerli hurmanın kek hamuruna katılmasıyla yapılan bir hamur tatlı. Şekli kare olan tulumbaya benzemekte. Ana caddeden yürüyerek Çiniciler caddesi boyunca dükkanlara gire çıka #SüleymanpaşaMedresesine vardık. İlk hukuk fakültesidir. 10 tane dersliği 1 tane de öğretmenler odası var. 19 kubbesi açık avlulu ve Roma dönemindeki sütunlar devşirme ama mimarisi tamamen Osmanlı’ya ait bir yapı.
2001 yılında atıl bir halden alınıp restore edilmiş. İçindeki çiniciler çarşısı özel tasarımları olan ve Topkapı Sarayı'na üretim yapan küçük dükkanların olduğu bir yer. Kırmızı çinileri burada bulabilirsiniz. Bu arada kırmızı lotus anlamı bereketmiş. Yol üstünde #CandarlıHalilPasatürbesini ziyaret edebilirsiniz. Candarlı İbrahim Paşa'nın büyük oğlu ve II. Murad ve Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamı idam edilerek oğulları ile birlikte buraya gömülmüştür. Yolun soluna dönünce #YeşilCamii 1391 yılında mimar Hacı Musa tarafından yapılmış. Buranın sembollerinden biri. Adını da minaresindeki yeşil çinilerden alıyor. Osmanlı sanatı, Selçuk minare geleneğinin en iyi örneklerinden biridir. Erken Osmanlı döneminin tek kubbeli camileri arasında en görkemlisi. Mihrabında görülmeye değer zengin bir taş işçiliği var. Gövdesi mavi ve yeşil renkli çinilerle zikzaklı mozaik tekniğiyle bezenmiştir. Hemen yanında şimdi İznik müzesi olan #NilüferHatunİmareti var.
1388'de I. Murad annesi Nilüfer Hatun adına yaptırmıştır. 14. yüzyılın en güzel örneklerinden biri. Osmanlı mimarisinde ters T planı ilk kez burada görülür. Sütun ve payelerin taşıdığı tonoz kemerlerinden oluşan yapı Bizans'a özgü duvar işçiliği ile dikkat çeker. İznik müzesinin diğer yanında 15. yüzyılın önemli sufilerinden #SeyhKutbindinzadeMehmetİznikicami bulunmaktadır. Molla Fenari'nin din ve akli ilim öğrencisi ve önemli eserleri arasında ilk Türkçe ilmihal çalışması yapmıştır. #NilüferHatunÇini çarşısında el yapımı çini ve hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Her bir dükkanda hanımlar, genç kızlar bu işi hem yapıyorlar, hem yapıp bitirdikleri ürünleri satıyorlar. #Fıçıcıİsmail amcaya uğrayıp el yapımı fıçıların yapımını izleyebilirsiniz. İznikli 70 yıllık fıçı ustası "Fıçılar eskiden evlerde ihtiyaç olduğu için alınırdı. Fıçılara, turşu, sirke ve zeytinyağı konulurdu. Şimdi sipariş verenlerin çoğu, fıçıyı evlerinde dekoratif amaçlı kullanacağını söylüyor." dedi. Fıçının yaklaşık 600 yıl kullanılır durumda kaldığını ifade eden 85 yaşında dört evladı ve 26 torunu olan Fıçıcı İsmail amca:" Bu tahtalar ölmez. Fıçı eskir ve bozulur ancak tamirle kullanılmaya devam edilir. Bir fıçı aşağı yukarı 100 sene hiç tamir görmeden dayanır. Fıçıya ancak toprak değerse çürütür, toprağa konulursa 6 ay bile dayanmaz. Bu yüzden fıçıyı kuru ve hava alan yerlerde muhafaza etmek daha sağlıklı olur." diye anlattı. Yemeğimizi #KöfteciYusuf'ta yedik. Burası İznik’in meşhur köftecisi. Önden salçalı sos ile kızarmış sıcak ekmek geliyor. İştah açıyor... Ardından köfteniz geliyor. İçi sulu ama fazla yağlı... Piyaz, oraya has ekmek kadayıfı ve kemalpaşa tatlısı. Günün yorgunluğunu atmanın en rahatlatıcı yolu... Afiyet olsun... İznik gezimizin de sonuna geldik.