1657

Nigar'ın 31. Günü

Çocuklar itişip dururken Nigar, bir girip bir çıkmaktadır. Annesiyle göz göze gelmemeye çalışır. Leyla’nın gözü Nigar’ın üstündedir. Nigar cüzdanını çıkardı. 

NİGAR- Kızım boşver şunu, hadi hazırlan çıkalım. Sinan! Gel len buraya. 

Cüzdandan elli lira çıkardı, Sinan havada kaptı parayı. 

SİNAN- Halam be, kralsın valla. Bu gün sinemaya gidecektik, şahane oldu. 

Nigar yirmi lira daha çıkarıp verdi Sinan’a. 

NİGAR- O zaman şunu da al, gelirken ekmek almayı unutma ama. 

SİNAN- Allaahh! 

Nigar gülerek Lale’ye de yirmi lira uzattı. 

NİGAR- Al kuzum. 

LALE- O çok hala. On lira yeter. 

NİGAR- Harcamazsın yarına kalır, al. Enayilik etme. Bak Sinan’a, ne bulsa kapıyor. 

Lale gülümserken, Leyla geriden kızına bakıyordu. Cüzdanda başka paraların olduğunu anlamıştı. Düşünceli bir şekilde baktı kızına. Nigar onunla göz göze gelmemeye çalışıyordu. Bu, yaşlı kadını daha da tedirgin etti. 

LEYLA- Nigar, sen biraz geç gitsen bugün? 

Nigar, heyecanlandı, çantasını toparlamaya başladı. 

NİGAR- Anne geç kaldım zaten. Cadı Sabiha’yı bilmiyor musun? 

LEYLA- Biraz konuşsaydık ya. 

Nigar, ceketini giyen Lale’yi kapıya doğru iter. 

NİGAR- Hadi kızım sallanma hadi. Geç kaldık iyice. Akşam görüşürüz anne. Dikkatli ol, aç kalma, hadi öptüm. 

Nigar ve Lale çıkınca, Leyla bir süre baktı arkalarından. Onlar köşeyi dönünce tülü kapattı. ”bu kız gece yarısı nereden dönüyordu?” sorusu zihninden gitmiyordu. “inşallah başına bir iş gelmez” diye düşündü. 

 -o- 

Bengü ders çıkışı bahçede buldu Sinan’ı. Sevinçle yanına gitti. Yanağından öptü. 

BENGÜ- Merhaba. 

Sinan çok mutluydu ama belli etmemeye çalışıyordu. 

BENGÜ- Neden girmedin derse? 

SİNAN- Sen nasıl olsa anlatırsan bana diye düşündüm. 

BENGÜ- (gülümser) Anlatırım tabii. Ama yine de artık dersleri asmasan iyi edersin. Sınavlar yaklaşıyor.   

SİNAN- Hadi ya? 

BENGÜ- Oğlum, biraz ilgilen şu derslerle ya. 

İleriden Cem ve Ahmet’in geldiğini gören Sinan hemen kızın koluna girdi ve kantine doğru yürütmeye başladı. 

SİNAN- Önce bir çay içsek? 

Bengü gülümseyerek sokuldu Sinan’a. 

 -o- 

Selma anahtarla kapıyı açıp girdiğinde Leyla’nın ağladığını gördü. Elindeki çorba kasesini masaya bırakıp koştu yanına. 

SELMA- Leyla teyze ne oldu? 

LEYLA- Yok bir şey kızım. 

SELMA- Bir yerin mi ağrıyor? 

LEYLA- İçin yanıyor Selma. 

SELMA- Ne oldu? 

Leyla hafifçe doğrulup Selma’nın elini sıkıca tuttu. 

LEYLA- Selma doğruyu söyle bana, sen biliyorsundur, siz yakınsınız. Doğru söyle, Nigar geceleri nereye gidiyor? 

Selma hiç beklemediği bu soru karşısında ne yapacağını bilemez. 

ARKASI YARIN.....

Bu eser tüm haklarıyla onbi.tv'ye aittir.