1576

Nigar’ın 9. Günü

Emirgan’da yeşillikler içinde bir çay bahçesine oturmuşlardır. Nigar sanki gençlik günlerine dönmüş gibi neşelidir. Hiç durmadan konuşmaktadır. Karşısında oturmuş gözlerinin içine sevgi dolu bakan Hamza’nın mağrur duruşunu bile fark etmez. Hamza konuşulanları duymadan sadece Nigar’ı seyretmektedir. 

NİGAR- … Sabiha Hanım’ı görecektin! Bizden önce kapıya gideceğim diye ayağı halının kenarına takılmasıyla, postacının üstüne düşmesi bir oldu! Adam ne yapacağını şaşırdı, Sabiha Hanım’ı tutayım derken sarılmak zorunda kaldı, biz koptuk orada. Neymiş, gelen postaları ona göstermeden okuyormuşuz! Yukarıdakinin sopası yok tabii…

-o- 

Sinan, Bebek’te bir kafede arkadaşlarıyla oturmaktadır. Bütün arkadaşları yemekyemekte, Sinan ise adaçayı, nane limon gibi bir şey içmektedir.

COŞKUN- Hmmh… Buranın pizzasına bayılıyorum.
CEM- Sinan Bey yine fotosentez yapıyor. 

Gülmeye başlarlar. Sinan bozulur ama belli etmemeye çalışır. 

SİNAN- Söylüyorum, anlamıyorsunuz, midem rahatsız. Dışarıda bir şey yiyince, perişan oluyorum.O sırada Hakan heyecanla kafeye girer.
HAKAN- Millet, yaşadık! Bizim kızların klubü, cumartesi günü süper bir tekne turu düzenliyormuş. Gece yarısına kadar teknedeyiz!
GRUP- Heyooo! 

Sinan yine tedirgin olmuştur. 

CEM- Lan, bir şeyden de mutlu ol be, ne gıcık herifsin. İşte aradığın fırsat! O gece işi bağladın bağladın. Umarım midem, başım demezsin yine. 
SİNAN- (Sevinmiş görünmeye çalışarak) Tabii oğlum kaçar mı? 

-o- 

Selma, evi süpürürken, Nigar’ların evinden gelen ipin ucundaki çanın sesini duyar. Süpürgeyi bir kenara bırakır, tam kapıdan çıkacakken kocası Hayri gazeteyi elinden bırakır ona bakar. 

HAYRİ- Nereye kız?!
SELMA- Leyla teyzeye. İpi çekti, bir şeye ihtiyacı var herhal…
HAYRİ- Bırak lan! Sen onların hizmetçisi misin her çan çaldığında gidiyorsun?! Otur oturduğun yere, kendi işine bak!
SELMA- Allah’tan kork. Kadın yatalak, tek başına…
HAYRİ- Kes!
SELMA- Hayri ne diyorsun sen ya?
HAYRİ- Ne diyeceğim? Yıllardır Nigar'ın gölgesinden kurtulamadın diyorum! 

Selma ters ters bakar, çıkar. Hayri sinirle gazeteyi tekrar alır. 

 -o- 

Nigar’la Hamza ikinci çaylarını söylemişlerdir. Nigar hala anlatmaktadır. 

NİGAR- … Geçenlerde de bizim okuldan kızlarla bir araya geldik. Selma yine döktürmüş kekleri, börekleri. Hatırlıyor musun bir edebiyat hocamız vardı? 

 -o- 

Keriman ve Lale okuldan çıkmış mahalleye doğru yürümekteler. 

KERİMAN- Hiç Orhan Kemal okudun mu Lale?  
LALE- Hayır hocam.
KERİMAN- Mutlaka okumalısın. 

Lale önüne bakar. Keriman anlar. 

KERİMAN- Ben sana getiririm satın almana gerek yok. 

Lale utanır. Keriman yaptığı yanlışı fark eder ve tam ona bir şey söyleyecekken kendilerine doğru gelmekte olan Ferit'i görür. 

KERİMAN- Ferit!Lale ne yapacağını bilemez. Ferit gelir, Keriman'ı yanağından öper.
FERİT- Nasılsın?
KERİMAN- İyiyim, okuldan geliyoruz. Sen bugün erkencisin?
FERİT- Sabah çok yoğundu hastane. Çocuklar gelince ben çıktım. Nasılsın Lale?
LALE- İyiyim Ferit abi. 

Keriman Ferit’in elini tutar. Bir süre yürürler, Lale rahatsız olur.
LALE- Ben bakkala uğrayacaktım, iyi akşamlar. 

Hızla uzaklaşır. Ferit bakmaz. Keriman kocasına bakar ama bir şey söylemez.

ARKASI YARIN...

Bu eser tüm haklarıyla onbi.tv'ye aittir.