Nigar'ın 3. Günü
Sinan, üniversitenin bahçesinde yakışıklılığından emin, yürümektedir. İleride oturan arkadaşlarını görür.
SİNAN- Selam millet.
BERK- Naaber?
SİNAN- Ne o? Yine dersi ekiyoruz anlaşılan?
CEM- Aa, hiç öyle şey olur mu? Görüyorsun çalışıyoruz. Hayatı öğreniyoruz…
Grup abartılı bir şekilde gülüşür. Berk Sinan’ı dürter.
BERK- Şşş oğlum, seninki geliyor.
Sinan döner, onlara doğru gelmekte olan kızları görür. Bengü’yü görünce heyecanlanır, belli etmemeye çalışır.
CEM- Bir gün kalpten gideceksin şerefsizim. Konuşsana lan artık şu kızla?
SİNAN- Sus be.
Kızlar gelir.
BENGÜ- Ooo, herkes buradaymış!
BERK- Kızlar, yine güzelsiniz.
Gülüşürler.
BENGÜ- Bizim iki saat dersimiz yok, Sosyete kantinine gidiyoruz. Gelsenize? Teklif hoşlarına gitmiştir. Sinan yavaşça cebini yoklar.
BERK- Yürüyün millet!
Sinan pek de hoşnut olmamış gibi bir ifadeyle biraz geriden gelmektedir. Cem ona döner ve yine fısıldayarak…
CEM- Lan, oğlum ne çekingen herifsin ya. Kız daha ne yapsın?
SİNAN- Ondan değil be, sabah halam acele ettirdi, cüzdanı evde unutmuşum.
CEM- Salak mısın, hallederiz. Sonra verirsin, yürü hadi.
Leyla, gözleri tavanda radyodan duyulan türküyü dinlemektedir. Kendini güçlükle doğrultarak, yatağın kenarında uzayan ipi bir kaç kez çeker. İpin ucu yandaki eve kadar gitmektedir. Avluları ortak bu evde Nigar’ın şu hayattaki tek arkadaşı Selma oturmaktadır. Bulaşıkları durulayan Selma kapının üstündeki çan çalınca hemen ellerini kurular ve dışarı çıkar. Nigar’ın evine girer. Sedirinde ona bakan Leyla’nın yanına gider.
SELMA- Buyur Leyla teyzeciğim, ne istedin? Acıktın mı?
LEYLA- Yok kızım, beni tuvalete götürür müsün?
SELMA- Kalk hadi…
Selma'nın yardımıyla Leyla doğrulmaya çalışır.
ARKASI YARIN...
Bu eser tüm haklarıyla onbi.tv'ye aittir.