Önce Sağduyu
7 Haziran seçimlerinden bu yana içimiz yanıyor. Her gün arka arkaya gelen ölüm haberleri dayanılacak gibi değil.
Kolluk kuvvetlerinin yanında sivil halktan da kayıplar verilmesi herkesi daha da perişan ediyor. Ülke iç savaşa doğru koşar adım sürüklenirken özellikle sosyal medyada herkes birbirinin düşmanı oluverdi. Klavyesinin başında ahkam kesenler, savaşı körükleyecek şekilde militarize olanlar bir dakika oturup düşünmeliler. İstenilen tuzağa düşmemek için önce sağduyu gerekiyor.
Hayatının baharında gencecik evlatları toprağa verirken sağduyulu olmak tabii ki zor. Başka çaremiz yok. Ne kadar hızla bu hale geldiğimizi düşünürsek, ülkeyi kan gölüne çevirmek isteyenlerin beklediği ortamın içine düştüğümüz görülüyor.
Neden sağduyu? Çünkü böyle ortamlarda dezenformasyon en büyük tehlike. Polislerin bombayla ölüdürüldüğü haberleri birkaç saat içinde geri çekilirken iki gün önce ölen asker sayısı dahi doğrulanamıyor. Yabancı kaynaklar şehit asker sayısının açıklandığından çok daha fazla olduğunu vurguluyorlar. Özellikle sosyal medyadaki linç kampanyalarına eliniz gitmeden önce kaynağın doğru olup olmadığını anlamaya çalışmak en doğrusu. Bir kıvılcımın katliamlara sebep olabileceği unutulmamalı. Düşman bellediğiniz kişilerin komşunuz, sıra arkadaşınız, yüzyüze baktığınız insanlar olduğunu unutmadan ve tuzağa düşmeden bu kan gölünden hep beraber kurtulmalıyız.
Demokrasinin kazanacağı barış ve huzur içinde yaşayacağımız günlere kavuşmak dileğiyle...