Ölüm Pornografisi
Boğulmuş mülteci çocuğun kıyıya vuran fotoğrafı gösteriyor ki, vicdanlarımız ancak ve ancak ölüm uygun bir fotoğraf karesi olup da yüzümüze vurulduğunda uyanabiliyor.
Yaşam hakkı evrensel bir ilke olarak insan uygarlıklarınca kabul edilmiş görünse de, belli ki coğrafyamızdaki ölümleri hayal edebilme kapasitesine sahip değiliz. Şiddet ve ölümün gerçekliğiyle temas edebilmek için, masum ve kırılgan bir varlığın fotoğrafının karşımıza çıkması gerekiyor.
Bunun adı pornografi; çünkü ölüm tüm çıplaklığı sergileniyor, karşılığında da vicdanlarımız uyarılıyor. Boğulmuş bir mülteci çocuğun kıyıya vuran resmi, kan ve beden parçalarıyla dolu bir patlama sahnesi ya da gerçekdışı bir şey yapan bir kayıp yakınının acı dolu yüzü: Uyarılmamız şok içinde bırakılmamız gerekiyor. Bu noktada vicdanımızı yatıştıracak ve suçluluğumuzu bozmamızı sağlayacak bir şey yapıyoruz.
Sosyal medyada paylaşıp, Avrupa’ya ve çevremize sağduyu yapıp zalimlere lanet okuyoruz. İşte; bir fotoğraf kadar vicdanımızı tatmin ettik. Suçlu olmadığımızı kanıtladık. Bir sonraki ölüm pornografisine kadar, ölüm ve şiddet gündemimizden çıktı.
Yazan Musa Acar